Milli Mücadele'nin Hazırlık Sürecinde Gerçekleştirilen Çalışmaların Analizi
- Serdar Burak Karagöz

- 26 Kas 2023
- 7 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 9 Ara 2024
Özet
Bu makalede Türkiye Cumhuriyeti’nin doğuşuna zemin hazırlayan Milli Mücadele’nin hazırlık sürecinde yapılan çalışmalar ele alınacaktr ve bu çalışmaların Milli Mücadele’ye olan etkileri değerlendirilecektir. Osmanlı İmparatorluğu’nun I. Dünya Savaşı’nda mağlup ayrılmasının sonucu olarak imzalanan Mondros Ateşkes, Osmanlı İmparatorluğunun işgaline zemin oluşturmuştur. Bu süreçte işgalin engellenebilmesi için askeri, siyasi, sosyal ve kültürel hazırlıklar yapılmıştır. Bu çalışmaların sonucu olarak Türk milleti bağımsızlığını kazanmıştır. Bu makalede bu çalışmalardan bahsedilecek ve etkileri üzerine değinilecektir.
Anahtar Kelimeler: Milli Mücadele, Hazırlık, Kurtuluş Savaşı, Bağımsızlık.
Giriş
Kurtulul Savaşı, Türkiye’nin bağımsızlığına erişmesi yolunda atılmış olan en büyük adımlardan birisidir. Kurtuluş Savaşında Türk halkı büyük bir azim ve kararlılıkla hem iç cephelerde, hem de dış cephelerde gösterdikleri büyük direnişin sonucu olarak ülkemizi düşman taarruzundan kurtarmışlardır. 1918 yılında Agamemnon gemisinde Bahriye Nazırı Rauf Bey ile İngiliz Amiral Calthorpe’ın imzaladığı Mondros Ateşkes Antlaşması’nın sonucu olarak İtilaf Devletleri; Güvenliklerini tehdit eden durumlarda o bölgeleri işgal etme hakkı kazanmış, sınırların korunması ve iç güvenliğin sağlanması için olan orduların dışındaki orduları terhis ettirmiş, telgraf hatlarının ve demiryollarının kontrollerini ellerine almış ve kendi esirlerini serbest bıraktırmıştır. Yüzeyde masum gözüken bu maddeler sayesinde İtilaf Devletleri halkın olay çıkardığı bahanesi ile ülkeyi işgal etme girişiminde bulunacaklardır. 15 Mayıs 1919 tarihlerinde Osmanlı halkı günlük yaşamlarına devam etmektelerdi. Fakat 8 gün önce dönemin Amerika başkanı Wilson’nın evinde verilen kararların sonucu olarak İtilaf Devletlerinin İzmir’e yaklaşmakta olduğunun farkında değillerdi. Eski Yunanistan Başbakanı Venizelos Osmanlı’nın bilgilendirilmesi gerektiğini savunmasına rağmen Osmanlı İmparatorluğunun 200 kişilik askeri birliğine karşılık olarak çoğunluğu Yunanlardan oluşan lakin içlerinde Birleşik Krallık, Fransa, İtalya ve ABD askerlerinin de olduğu yaklaşık 20.000 kişilik bir birlik vardı. Ali Nadir Paşa Yunan birliklerine karşı gelinmemesini bildirmesine rağmen Hasan Tahsin tarafından Yunan askerlerine ateş açılmış ve Yunanlar buna karşılık olarak Hasan Tahsin şehit edilmiştir. İşgalin sadece ilk günü 400 Türk hayatını kaybetmiş ve binlercesi de yaralanmıştır. İzmirin işgalinden sonra halk kendi içinde örgütlenmeye başlamıştır. Halkın direnişi Atatürk’ün önderliğinde güçlenerek Kurtuluş Savaşı’na dönüşmüş, Ülkemizi düşman işgalinden kurtarmıştır. Lakin Kurtuluş Savaşı aniden parlayan bir kıvılcımdan fazlasıdır; savaşın öncesinden savaşa kadar uzanan kapsamlı bir süreçtir. Kurtuluş Savaş’ından önce uzunca bir süre boyunca halk güçlenmek ve direniş fikrini daha büyük bir kitleye ulaşmak için uğraşmışlardır. Bu amaç uğruna çeşitli çalışmalar yapmışlardır, bunların arasında; Direnişçilerin birlik içinde çalışmaları ve daha büyük bir kesime ulaşmaları için Cemiyetlerin kurulması, halkın ülkenin çoğu kesiminde gerçekleşen zulümlere karşı gelinmesi için halkın silahlandırılması, Halkı direniş fikrini aşılamak için genelgeler yayınlanması ve kongreler düzenlenmesi vardır. Bunların yanı
sıra günümüzde unutulmuş olan sayısız isimsiz kahramanlar da vardır. Bu makalede, Türk halkının Milli Mücadele sürecindde yaptıkları hazırlıklar, bu hazırlıkların etkileri ve bu hazırlıkların değerlendirilip karşılaştırmaları yapılacaktır.
Milli Mücadele’nin Hazırlık Sürecinde Yapılan Çalışmalar
1.1. Cemiyetlerin Kurulması
İzmir’in işgalinden 2 gün sonra işgal haberi alan Rumlar Türk köylerine saldırı yapmaya başlamışlardır. Bu olayı öğrenen Türkler Urla’daki askeri silah deposu’dan aldıkları silahlar ile ilk direniş kuvvetini oluşturmuşlardır. Bu olay ülkenin çeşitli yerlerindeki halkın da motive olmasını sağlayıp ülke genelinde onlarca cemiyet kurulmasına sebep olmuştur. Dönemde yüzlerce cemiyet kurulmasına rağmen bu cemiyetlerin büyük çoğunluğu bölgesel faaliyetler sürdürmüş ve faaliyetleri kısıtlı kalmıştır. Bu bölümde ise bu cemiyetlerden haklarında büyük bilgiye sahip olunan ve faaliyetleri Kurtuluş Savaşı’nda büyük fark yaratmış olan cemiyetleri inceleyeceğiz.
1.2. Kurulan Çeşitli Cemiyetler
1.2.1. Şarkî Anadolu Müdâfaa-i Hukuk Cemiyeti:
Ağustos 1919 tarihinde Erzurumda kurulmuştur. Bu cemiyet Vilayat-ı Şarkiye Müdafaa-i Hukuk-u Milliye Cemiyetine bağlı olarak açılmış, daha sonra ise o cemiyetten ayrılıp Doğu bölgesinin Müdafaa-i hukuk akımını temsil ederek Mustafa Kemal ATATÜRK’ün sevk ve idaresinde güçlenmiştir. Ayrıca Erzurum Kongresi’ni bu cemiyet toplamıştır.
1.2.2 İzmir Müdâfaa-i Hukuk-ı Osmâniye Cemiyeti:
Bu cemiyet Moralizade Halit ve Nail Beyler ile arkadaşları tarafından kurulmuştur lakin İttihat ve Terakki’nin güçlü olduğu merkezlerden biri olan İzmir’de Mondros Antlaşmasının hemen ardından faaileyete geçmelerinin sakıncalı olduğundan kurluş bildirgeleri ancak 1 Aralık’ta vilayete verilmiştir.İzmir Müdâfaa-i Hukuk Cemiyeti, daha çok diplomatik etkinliklere ağırlık vermiştir. Kuruluşlarından sonra ilk olarak İstanbul’a bir kurul göndermiş ve İtilaf Devletlerinin yüksek mevkiindeki kişileri ile iletişime geçmeye çalışmıştır. Amaçları Paris Barış Konferansı’na katılıp büyük devletleri ikna edip İzmir’i işgalden kurtarmaktı. Yunan işgalinin başlamasının ardından Mart 1919’da bir kongre düzenleyip kongrede İzmir’in nüfusunun çoğunluğunun Türklerden oluştuğunu ve işgalin haksız olduğuna değinildi.
1.2.3. Trakya-Paşaeli Müdâfaa-i Hukuk Cemiyeti:
Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılmasını engelleme fikri ile faaliyete başlayan bu cemiyet, yıkılma tehlikesine karşı Batı ve Doğu Trakya’yı tek bir bayrak altına toplamak, Trakya’daki Müslüman nüfusa sahip çıkmak ve bu bölgelerde bir Türk Devleti kurma amacı ile kurulmuştur. Aynı zamanda çıkardıkları Trakya Paşaeli ve Ahali gazeteleriyle bu düşünceleri yaymaya çalışmışlardır. Cemiyet faaliyet gösterdiği dönemlerde 5 kongre düzenlemiş, 8 beyanname yayınlamış ve Trakya Paşaeli Gazetesi’nin 47 tane sayısını çıkarmıştır.
1.2.4. Anadolu ve Rumeli Müdâfaa-i Hukuk Cemiyeti:
Anadolu ve Rumeli Müdâfaa-i Hukuk Cemiyeti, Kurtuluş Savaşı’na hazırlık döneminde kurulan cemiyetlerin büyük bir çoğunluğunun 7 Eylül 1919 tarihinde Sivas Kongresi sonucunda birleştirilmesinden oluşan cemiyettir. İlk ve tek başkanı Mustafa Kemal Paşa’dır. Cemiyetin amacı, Osmanlı vatanının bütünlüğünü korumak, Millî bağımsızlığın korunmasında Kuvâ-yi Milliye'yi etkin ve İrâde-i Milliye'yi hâkim kılmaktır.
1.3 Düzenlenen Kongreler
Dönemin direnişçileri, telgraf hatları Mondros Ateşkeş Antlaşmasının 12. Maddesi bağımında İtilaf Devletlerinin kontrolü altına geçmiş olduğudan dolayı fikirlerini yaymak için başka yöntem arayışları içine girmişlerdir. Bu yöntemlerden en yüksek kitleye ulaşabilenleri ise Kongrelerdir. Çoğunluğu bölgesel, bir kısmı ise Ülkesel olan bu kongreler, Kurtuluş Savaşında direniş fikrinin ülke geneline yayılmasında çok büyük bir etkiye sahiptir.
1.3.1. Erzurum Kongresi:
Erzurum Kongresi, 23 Temmuz 1919 ile 7 Ağustos 1919 tarihleri arasında Erzurum’da toplanmıştır. Kongrenin katılımcılarının büyük çoğunluğunun işgal altında olan 5 doğu ilinden (Trabzon, Erzurum, Sivas, Bitlis ve Van) gelmiştir. Kongre’ye Cemiyet temsilcilerinin çoğunlukta olduğu 62 delege katılmıştır. Bölgesel olarak toplanmasına rağmen ulusal kararlar alınmıştır ve ilk defa geçici bir hükûmetin kurulacağından bahsedilmiştir. Manda ve himaye reddedilmiş, ulusal bağımsızlığın koşulsuz olarak gerçekleştirilmesi gerektiğine değinilmiştir. Aynı zamanda Sivas Kongresine ön hazırlık olmuştur.
1.3.2. Sivas Kongresi:
Sivas Kongresi, Erzurum Kongresi’nde alınan vatanın bütünlüğünün ve bağımsızlığın korunması konusunda alınan kararlar aynen kabul edilmiştir. Aynı zamanda tüm müdâfaa-i hukuk cemiyetleri’nin Anadolu ve Rumeli Müdâfaa-i Hukuk Cemiyeti şemsiyesi altında bir araya getirmiş ve bu şekilde ülke geneline yayılmış olan direnişçi kuvvetlerin büyük bir çoğunluğunu tek bir çatı altına toplayarak etkilerini arttırmışlardır. Bu cemiyet, Kurtuluş Savaşı’ndan sonuna kadar Türkiyede’ki siyasi haline gelmiştir ve bu cemiyet gelecekte Cumhuriyet Halk Fırkası adını almıştır.
1.4. Kuva-yi Milliye Teşkilatının Kurulması
Mondros Ateşkes Antlaşması’ndan sonra Anadolu topraklarının işgali karşısında Türk halkının gösterdiği benzersiz direnç, Kurtuluş Savaşı’nın en önemli dayanak noktalarından biri olan Kuva-yi Milliye birliklerinin kurulmasına zemin hazırlamıştır. İşgal dönemlerinde ordularımız Mondros Ateşkes Antlaşması tarafından terhis edildiğinden dolayı işgale karşı bir savunma gücüne olan ihtiyaçtan dolayı Kuva-yi Milliye birlikleri kurulmuştur. Kuvayı Milliye birliklerini ilk olarak 19 Aralık 1918 tarihinde Dörtyol’da Fransız kuvvetlerine karşı kurulmuştur, ancak düzenli bir ordu biçiminde olmamış, tümen, alay, tabur ve bölük olarak sistemli bir şekilde yapılanmamıştır; sadece bölgedeki can, mal ve namus güvenliklierini korumayı amaçlamışlardır 1919 yılının sonuna kadar 6.500 - 7.500 askere ulaşmış, 1920 yılının ortalarında ise sayılarının 15.000’i geçtiği düşünülmektedir. Lakin bu milis güçlerinin eğitimli askerlerden oluşmamaları ve yeterli eğitime sahip olmamaları, düzenli orduya olan ihtiyacı giderek daha belirgin hale getirmiştir. 1920 yılında alınan düzenli orduya geçme kararının
sonucunda Kuva-yi Milliye birlikleri düzenli ordu birliklerine dahil edilmiştir.
1.5. Temsil Heyeti’nin Oluşturulması
Temsil Heyeti, Erzurum ve Sivas Kongreleri’nde Mustafa Kemal Paşa önderliğinde kurularak Milli Mücadele’nin merkezi bir yapıya kavuşmasını sağlamıştır. İstanbul Hükümeti’nin işgale karşı zayıf duruşu nedeniyle Temsil Heyeti bağımsız hareket etmiş ve halkın direnişine yardımcı olarak işgalcilere karşı birlik oluşturmuştur. Ayrıca düzenli ordunun kurulması, halkın mücadeleye olan katılımının arttırılması ve Ankara’daki milli meclisin açılması gibi olaylar için de zemin hazırlamıştır. Böylece Kurtuluş Savaşı’nın ve özellikle Cumhuriyet’in temellerinin atılmasında önemli bir rol üstlenmiştir.
Milli Mücadele’nin Hazırlık Sürecinde Yapılan Çalışmaların Etkileri
Milli Mücadele döneminde yapılan hazırlıklar, Türk halkının işgale karşı bilinçlenmesi ve örgütlenmesi noktasında oldukça önemli bir rol oynamıştır. Bu dönemde kurulan cemiyetler, yapılan kongreler, Kuva-yi Milliye teşkilatının oluşturulması ve Temsil Heyeti’nin kurulması gibi adımlar, işgalin bertaraf edilmesi ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulması yolunda temel taşlar olmuştur. Hazırlık sürecindeki bu çalışmaların etkilerini aşağıdaki başlıklar altında değerlendirebiliriz:
2.1. Ulusal Birlik ve Dayanışmanın Güçlenmesi
Kongreler ve cemiyetler aracılığıyla Türk halkının geniş bir kesiminde işgale karşı bir bilinç oluşmuş, halk direniş ruhuyla kenetlenmiştir. Özellikle Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti, bölgesel düzeyde mücadele eden cemiyetleri tek bir çatı altında toplayarak ulusal birliği pekiştirmiştir. Bu birlik, bağımsızlık mücadelesinde halkın güvenini kazanmış ve Türkiye’nin işgalden kurtulmasına büyük katkı sağlamıştır.
2.2. Uluslararası Alanda Tepki ve Destek Sağlanması
Bazı cemiyetler, özellikle İzmir Müdafaa-i Hukuk-u Osmaniye Cemiyeti gibi kuruluşlar, diplomatik yollarla uluslararası toplumda sesini duyurmayı hedeflemiştir. Yabancı basın ve devlet adamlarına yönelik lobi faaliyetleri yürütülerek, işgalin haksızlığı uluslararası kamuoyuna duyurulmaya çalışılmıştır. Böylece Kurtuluş Savaşı, haklı bir dava olarak dünya kamuoyuna sunulmuş ve uluslararası destekler için zemin hazırlanmıştır.
2.3. Düzenli Ordu ve Stratejik Yönetimin Sağlanması
Kuva-yi Milliye birliklerinin kurulması, halkın işgalci güçlere karşı hızlı ve güçlü bir tepki vermesini sağlamıştır. Ancak, bu güçlerin bir noktada yetersiz kalması düzenli bir orduya duyulan ihtiyacı ortaya koymuştur. Temsil Heyeti'nin merkezi yapısı ve düzenli ordunun kurulması, askeri gücün koordinasyonunu sağlamış, Kurtuluş Savaşı’nın başarıya ulaşmasında kritik bir rol oynamıştır. Bu yapı, daha sonra Türkiye Cumhuriyeti’nin yönetim ve ordu organizasyonlarına örnek teşkil etmiştir.
2.4. Milli Mücadele’nin Siyasi ve İdeolojik Temellerinin Atılması
Erzurum ve Sivas kongrelerinde alınan kararlar, Kurtuluş Savaşı’nın amaç ve hedeflerini açıkça ortaya koymuş ve işgale karşı ulusal bağımsızlık ilkesini benimsetmiştir. Özellikle mandacılık ve himayeciliğin reddedilmesi, Türkiye’nin bağımsız bir devlet olarak ayakta
kalması ve kendi kaderini tayin etme arzusunun bir ifadesi olmuştur. Bu fikirler, Cumhuriyet’in ilanına giden yolda bir temel oluşturmuş ve Milli Mücadele'nin ideolojik dayanaklarını belirlemiştir.
2.5. Türkiye Cumhuriyeti’nin Kuruluşuna Zemin Hazırlanması
Milli Mücadele sürecinde yapılan hazırlıklar, Cumhuriyet’in kuruluşuna uzanan süreci hızlandırmış ve temellerini sağlamlaştırmıştır. Cemiyetler ve kongrelerle yürütülen faaliyetler, yalnızca bağımsızlık mücadelesini değil, aynı zamanda yeni bir yönetim sistemini şekillendirme arayışını da yansıtmaktadır. Bu bağlamda, Temsil Heyeti ve Kongreler Türkiye’nin siyasi bağımsızlık arzusunun kurumsallaşmasını sağlamış ve Ankara’da açılan Meclis’le birlikte Cumhuriyet’in temellerini atmıştır.
Sonuç
Milli Mücadele'nin hazırlık sürecinde gerçekleştirilen çalışmalar, Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlık mücadelesinde sağlam bir zemin oluşturmuş ve Türk milletinin özgürlük arzusunu eyleme dökmesine önayak olmuştur. Cemiyetlerin kurulması, kongrelerin düzenlenmesi, Kuva-yi Milliye’nin oluşturulması ve Temsil Heyeti’nin merkezi bir yapı kazanması, halk arasında güçlü bir milli bilinç oluşturmuş ve işgale karşı topyekûn direnişi mümkün kılmıştır. Diplomatik girişimler, uluslararası arenada işgale karşı haklı bir tepkiyi yaymayı amaçlamış, düzenli ordunun kurulması ise mücadeleyi daha etkili bir şekilde yönetme olanağı sunmuştur. Bu hazırlıklar sayesinde Türk halkı yalnızca askeri zaferler elde etmemiş, aynı zamanda bağımsızlık ve egemenliğin kalıcı temellerini atmıştır. Milli Mücadele’nin bu hazırlık aşaması, Türkiye Cumhuriyeti’nin doğuşunu hızlandıran ve Türk milletinin bağımsızlık azmini yücelten bir dönemi ifade etmektedir.
Kaynakça:
Atatürk Ansiklopedisi. Atatürk Ansiklopedisi. Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı. https://ataturkansiklopedisi.gov.tr/
Sessiz Tarih. Sessiz tarih. https://www.sessiztarih.net/
Atatürk, M. K. (2023). Nutuk. İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları.


