Fyodor Dostoyevski Biyografisi
- Ecrin Başaran

- 17 Nis 2023
- 6 dakikada okunur
Ana Hat / Başlıklar:
Fyodor Dostoyevski ve Hayatı
1.1 Çocukluğu ve Ailesi
1.2 Eğitim Hayatı
1.3 Sürgün Dönemi
Edebi Kişiliği
2.1 Rusya ile Bağlantısı
2.2 Tanrı ve Ahlak Problemleri
Eserleri
3.1 İnsancıklar (1846)
3.2 Öteki (1846)
3.3 Netoçka Nezvanova (1849)
3.4 Stepançikovo Köyü (1859)
3.5 Ezilmiş ve Aşağılanmışlar (1861)
3.6 Ölüler Evinden Anılar (1862)
3.7 Yeraltından Notlar (1864)
3.8 Suç ve Ceza (1866)
3.9 Kumarbaz (1867)
3.10 Budala (1869)
3.11 Ecinniler (1872)
3.12 Delikanlı (1875)
3.13 Karamazov Kardeşler (1881)
4. Ölümü ve Geride Bıraktığı Mirası
Fyodor Dostoyevski ve Hayatı
1.1 Çocukluğu ve Ailesi
11 Kasım 1821’de dünyaya gelen Fyodor Dostoyevski çocukluğunu hayatının büyük bir kısmını sarhoş geçiren babası ve hasta annesi ile geçirmiştir. Babası disiplinli bir askeri doktor, annesi ise naif ve dindar bir kadındır. Babasının doktor olması sebebiyle orta sınıf hayat yaşamaktaydı fakat babasının alkolik olması Dostoyevski üzerinde baskı oluşmasına itmiştir. Eserlerinde de bu durumu aile eleştirisi üzerinden yansıtmıştır. Annesi öldükten sonra babası ve kardeşi ile yalnız kalan Dostoyevski Sankt-peterburg’daki Mühendis Okuluna girmiştir. Mühendis okulu sebebiyle farklı yerlerde yaşamaya başladığı babasının vefat haberini de Sankt-peterburg’da almıştır. Çocukluğu değerlendirildiğinde baskıcı ve sert mizaçlı babası ve bir o kadar naif annesi sebebiyle ‘baba otoritesi’ altında kalan Fyodor, eserlerinde aile ve otorite figürüne eleştiri yapmıştır.
1.2 Eğitim Hayatı
İlk eğitimini annesi ve babasının yanındayken alan Dostoyevski Mühendislik okulunu kazanmasıyla Sankt-Peterburg’da yaşamaya başlamış ve buradan sonra istihkâmda (askeri mühendislik) çalışmaya başlamış ve bir sene orduda çalıştıktan sonra istifa etmiştir. Ordudan ayrılması ile birlikte edebiyat alanına dönüp ilk eserini yazmış ve devamında orduyla ilişkisini tamamen kesip yazar olma yolunda ilerlemiştir.
1.3 Sürgün Dönemi
1840’lı yılların sonunda devlet karşıtı bir komploya dahil olduğu iddiasıyla tutuklanmış ve yaklaşık dört ay kadar hapishanede kalmıştır. Kendisiyle birlikte tutuklanan diğer arkadaşları serbest bırakılmış ve o sırada Dostoyevski kurşuna dizilmekle karşı karşıya kalmıştır. Arkadaşlarının çıkması ve mahkemeler sebebiyle cezası dört yıl kürek ve adî hapse çevrilmiştir. Bu sebeple Sibirya’da bulunan Omsk Cezaevine gönderilmiştir. Omsk Cezaevinde dört yıl geçirmesinden sonra er rütbesine layık görülmüş ve hizmet vermeye başlamıştır. 1850’lerin sonunda Mariya Dmitriyevna İsayeva ile hayatlarını birleştirmiş ve iki yıl sonra serbest bırakılmıştır.
Edebi Kişiliği
2.1 Rusya İle Bağlantısı
Dostoyevski eserlerinden genel anlamda rus toplumunu ve çelişkilerini, siyasi ve toplumsal açıdan incelemiş bir yazardır. Bununla birlikte eserlerinin merkezinde genel olarak işçilerin, köylülerin ve fakirlerin yaşadığı maddi ve manevi sıkıntıları, toplumsal sınıf farklılıkları yer almaktadır. Anlatılan durumun en büyük örnekleri Karamazov Kardeşler ve Ezilmiş ve Aşağılanmışlar’dır. Dostoyevski Sibirya’ya sürgüne gönderilmesinden itibaren eserlerinde Rus politikası ve hukuk sistemini eleştirmiştir. Sürgünü bittikten sonra ele aldığı eserlerinde genellikle suç, ahlak, hapishane ve kurtuluş gibi temaları kullanmıştır.
2.2 Tanrı ve Ahlak Problemleri
Dostoyevski eserlerinde ilk olarak ahlak tanrısız bir şekilde sağlanabilir mi sorusu sorgulanmaktadır. Bu sorgulama en çok Karamazov Kardeşler adlı eserinde görülmekte olup anlatılmıştır. Ivan Karamazov tanrıya inanmamakta ve eğer dünyada bir tanrı yoksa her şey yapılabilir, hiç bir şeyde engel yoktur düşüncesini savunmaktadır. Dostoyevski bu doğrultuda kendi görüşlerini Ivan Karamazov üzerinden anlatmıştır. Kısaca bu düşünceyle ahlak olabilmesi için bir tanrının varlığı şarttır düşüncesi ortaya çıkmaktadır. Dostoyevski’nin ahlak adı altında sorguladığı bir diğer problem ise iyi ve kötü felsefesidir. Bu felsefede de ahlak için tanrının gerekliliği tartışılmakta olup insanların neden iyi ya da kötü davrandığı düşünülmektedir. Örneğin Dostoyevski’nin Suç Ve Ceza adlı eserinde iyi ve kötü ilişkisine dikkat çekilmiştir. Eserdeki ana karakterlerden Raskolnikov, toplumun ve halkın yasalardan daha üstün olduğunu ve bu doğrultuda kötülük yapmanın yanlış bir şey olmadığı düşüncesini okuyucuya aktarmaktadır. Fakat Raskolnikov işlediği cinayetlerden sonra vicdan azabı çekmiş ve kendi ahlakını sorgulamaya başlamıştır. Bu durumun sonucunda tanrının ahlakının toplum ahlakından farklı olduğunu düşünmüştür.
Eserleri
3.1 İnsancıklar
Dostoyevski’nin ilk eseri olan İnsancıklar romanında toplumsal bir konu etrafında dönen bir olay anlatılmaktadır. Ana teması genel olarak Dostoyevski’nin tüm romanlarında görülen acıma duygusudur. 1846’da yayımlanan roman yaşça büyük olan bir katibin genç bir kıza olan aşkı ve aşkı için kazanmaya çalıştığı saygınlığın anlatısı yapılmaktadır. Fyodor’un ilk yapıtı olmasına rağmen en önemli eserlerinden biri sayılmaktadır.
3.2 Öteki
1846’da uzun hikaye türünde yayımlanan eserde karakterler kendini bulmaya ve benliğini edinmeye çalışır. Devlet memuru olan Jakov Petroviç Golyadkin işyerine gittiği bir sabah karşı masasında kendi adıyla aynı dış görünüşü de tamamen aynı olan bir memurla karşılaşır. Bireylerin iç dünyasının dışa aktarılması sebebiyle karakter kendi benliğini dışarıdan izleyerek çözümlemeye çalışmaktadır.
3.3 Netoçka Nezvanova (1849)
Netoçka Nezvanova 1849 yılında dostoyevski tarafından yazılıp tamamlanmayan ilk romandır. Fyodor, eseri bölümler halinde yazmaya başladığı için tamamlanan ilk bölümü 1849 yılında yayımlanmıştır. Eserin yarım bırakılmasının sebebi ise ülkedeki problemlerden ötürü Dostoyevski’nin Sibirya’ya sürgüne gönderilmesidir. Eserde fakir bir genç kızın hayatının hikayesi anlatılmaktadır. Ailesi öldükten sonra yetim kalan kızı maddi geliri yüksek bir aile evlat edinir ve üvey kardeşi ile çok iyi anlaşmaya başlarlar. Aile zoruyla üvey kardeşinin Moskova dışına gönderilmesiyle hikaye şekillenmeye başlar.
3.4 Stepançikovo Köyü (1859)
1859 Yılında Fyodor Dostoyevski tarafından yazılan eser sürgün döneminde yazdığı eserlerden biridir. Fyodor, şehir hayatından uzak olması ve köy denilebilecek bir bölgeye sürgün edilmesi sebebiyle Stepançikovo Köyü adındaki eseri yazmıştır. Stepançikovo Köyü üzerinden yarattığı karakterle şehir hayatından uzaklaşsa da kişiliğinin değişmediği vurgusunu yapmaktadır.
3.5 Ezilmiş ve Aşağılanmışlar (1861)
Ezilenler adıyla da bilinen Fyodor tarafından 1861’de yayımlanan eser yazarın on senelik sibirya sürgünü sonrası yazdığı ilk romanlardan biridir. Eserde sıradan, halk içerisinden insanlar seçilmiş olup sıradışı yaşantıları ve toplum tarafından farklı kabul edilebilecek karakteristik özellikleri anlatılmaktadır.
3.6 Ölüler Evinden Anılar (1862)
Mal sahibi bir ailenin çocuğu olan Aleksandr Petroviç Goryançikov karısını kıskançlık sebebiyle öldürüp Sibirya’da on yıl kadar kürek çekme cezasına çarptırılmıştır. Eserde anlatılan cezaevi koşulları ile yazarın Omsk’ta kaldığı cezaevi çok benzer şekillerde anlatılmıştır. Sürgün yaşamı, hapishane hayatı, mahkum psikolojisi eserde detaylı betimlenmiş ve 1862 yılında yayımlanmıştır.
3.7 Yeraltından Notlar (1864)
Dostoyevski’nin en ünlü romanlarından biri olan Yeraltından notlar 1864 yılında yayımlanmıştır. Eserde dış dünyadan kendisini soyutlayan bir karakterin yaşadığı iç çatışmalar odakta anlatılmıştır. Romanda genel olarak yaklaşık kırk yaşındaki bir memurun yaşamı ve hayatı sorgulamaları, kendi benliğinin bulmaya çalışması anlatılmaktadır.
3.8 Suç ve Ceza (1866)
Dostoyevski’nin en çok okunan eseri olan Suç ve Ceza 1866 yılında yayımlanan psikolojik ve dram türünde ilk olarak bir edebiyat dergisinde yayımlanan romandır. Eserde Radion Romanoviç Raskolnikov adlı karakterin para için tefeci bir kadını öldürmeyi planlaması ve ardından yaşadığı pişmanlık ve ahlak sorgulamalarını anlatmaktadır. Kadını öldürme planı yapan Raskolnikov paraya sahip olduğunda tüm sıkıntılarıın geçeceğini, bu sebeple tefeci kadını öldürmesinde bir problem olmadığını düşünürken öldürme planı git gide karmaşık bir hal almaya başlar.
3.9 Kumarbaz (1867)
Dostoyevski tarafından kaleme alınan 1867 yılında yayımlanan eserde Dostoyevski’nin gençlik yılları ve kumar tutkusu anlatılmaktadır. Suç ve Ceza adlı eseri sebebiyle bir yayınevi ile anlaşma yapmış ve bir sonraki eserinin yirmi beş gün içerisinde göndermesi gerekmektedir, yetiştiremeyecğini düşünüp telaş yapan Fyodor, daha iyi bir roman yazabilmek adına Anna Grigoryevna’dan yardım almış ve daha sonra Grigoryevna’ya aşık olup evlenmiştir. Eser kumarbaz bir ailede öğretmen olan Aleksey İvanoviç adlı karakterin kumara olan bağlılığı ve çalıştığı ailenin kızı Polina adlı karaktere olan aşkı anlatılmaktadır.
3.10 Budala (1869)
Ana karakter olan Prens İsviçre’de tedavi görmektedir ve tedavisi bittiğinde elinde kalan tek şey kıyafetleridir. Karakter bütün hayatı boyunca iç dünyasını izler ve diğer insanlarla iletişim kurmamaya çalışır. Yüksek bir zekaya sahip olan prens budalalık düzeyinde iyidir fakat yapabildiği tek şey aşık olmaktır. Etrafındaki herkes prensi oldukça garip ve ilginç bulur fakat kimse o olmadan yaşamını sürdüremez. Prensin anlattığı anıların neredeyse hepsi Fyodor Dostoyevski’nin yaşamış olduğu anılardır, Fyodor prensin karakterine kendi kişiliğinden parçalar eklemiştir. 1869 yılında yayımlanan bu eser Fyodor Dostoyevski’nin yazdığı ilk büyük aşk romanıdır.
3.11 Ecinniler (1872)
Dostoyevski tarafından 1870 ve 1872 arasında yazılıp 1872 yılında yayımlanmıştır. genel olarak siyasi bir roman olmak üzere ateizm, nihilizm ve sosyalizm başta olmak üzere birçok ideolojinin etkisi altında yazılmıştır.
3.12 Delikanlı (1875)
Fyodor Dostoyevski tarafından 1875 yılında yazılan eser mektup tarzında yazılmıştır. Eserin ana karakteri olan Arkadiy Makaroviç adlı karakter eserde kendi hayat hikayesini anlatmakta olup babası ile arasındaki ilişkilerden bahsetmiştir.
3.13 Karamazov Kardeşler (1881)
Dostoyevski’nin hayatının zirve kitabı olarak bilinen Karamazov Kardeşler adlı eser 1881 yılında yayımlanmış olup Dostoyevski’nin son romanıdır. Fyodor, bu romanı yazabilmek için yaklaşık olarak iki yıl uğraşmıştır, oldukça ağır bir dile sahip olan eser 1880 yılında tamamlanmıştır. Dostoyevski’nin bu romanı yazmasında bazı sebeplerin etkili olduğu düşünülmektedir. Bu sebeplerden biri Dostoyevski’nin üç yaşındaki oğlunun Karamazov Kardeşler’i yazmadan bir süre önce vefat etmesidir. Sürgünü sırasında kendisiyle tanıştığı bir mahkumun babasını öldürmesi de eseri yazmasındaki temel sebeplerden bir tanesidir. Eserin ana karakterlerinden Fyodor Pavloviç Karamazov sorumsuz baba figürünü canlandırmaktadır. Pavloviç’in Dostoyevski’nin gerçek hayattaki babasını sembolize ettiği düşünülmektedir. Eserin geri kalanında Pavloviç’in evlilikleri, sosyal hayatı, ailesiyle yaşadığı problemler okuyucuya aktarılmıştır.
4. Ölümü ve Geride Bıraktığı Mirası
Fyodor Dostoyevski 1881 yılının şubat ayında yaşadığı akciğer kanaması sonucu vefat etmiştir. Vefatının ardından cenazesine çok sayıda kişi katılmış olup toplumun kendisine ne kadar önem vermiş olduğu anlaşılmıştır. Kesin olmamakla beraber cenazesine yaklaşık olarak otuz bin kişinin katıldığı söylenmektedir. Edebi bıraktığı miraslardan birkaç tanesiKaramazov Kardeşler, Suç ve Ceza, Budala ve Ecinniler’dir. Dünya çapında büyük etki gösteren Dostoyevski eserlerinde sadece bireysel konular değil aynı zamanda toplumsal konuları da ele almış ve modern romanın temelini oluşturmuştur. Modern edebiyat ve sinema üzerindeki etkileri ise derin izler bıraktığı yönündedir. En büyük eserlerinden Suç ve Ceza veKaramazov Kardeşler çok kez sinemaya uyarlanmış toplum tarafından büyük ilgi görmüştür.
Sosyal ve politik etkenler açısından ise eserlerinin genel olarak rus toplumundan ögeler içerdiği söylenilmektedir. Eserlerindeki ana temalar zengin-fakir çatışması, statü farkı ve toplumsal çatışma etrafında şekillenmiş olup Dostoyevski çoğunlukla toplumsal konulara ağırlık vermiştir. Rusya’da yaşanan devrimlerden önce okuyucu kitlesinin genişlemesi toplum farkındalığı açısından olumlu bir etkiye sahip olduğu için büyük rol oynamıştır. Sonuç olarak, Fyodor Dostoyevski gerek yazdığı kitaplar gerekse de ulaştığı okuyucu kitlesiyle toplum farkındalığı arttırmış ve topluma büyük katkılar sağlamış bir yazardır. Eserlerinde iyi-kötü felsefesi, ahlak problemleri, insan özgürlüğü, nihilizm ve tanrı inancı gib konuları ele almasıyla felsefi bir mirasa sahip olduğu da söylenilmektedir.


