Dünya Kupası’nın Tarihi
- Lara İşçen

- 26 Ara 2022
- 11 dakikada okunur
Dünya Kupası Tarihi
FIFA tarafından yönetilen dünya kupası, ilk olarak 1930 yılında Jules Rimet tarafından oluşturulan turnuva ile başladı. 1872 yılında yapılan ilk resmi uluslararası maç olan İskoçya-İngiltere maçının ardından devam eden farklı uluslararası maç ve turnuvaların ardından bu durumu daha kapsamlı bir hale getirmek için çalışmaya başlayan FIFA, 1930’da yapmayı planladığı turnuva için 1928 yılında hazırlıklara başladı. Bunun sebeplerinden biri, 1928 yılında yapılan olimpiyatlarda futbol dalında gösterilen performanstan ilham alınması oldu ve ardından dünya çapında bir turnuva oluşturma girişimini başlattı. Bağımsızlığının 100. yılını onurlandırmak amacı ile ev sahibi seçilen Uruguay, davet edilen diğer takımlar için büyük bir problem oluşturmaktaydı. Bunun sebebi ise Güney Amerika kıtasında bulunmakta olan Uruguay’a ulaşımın Avrupa ülkeleri açısından 1930 teknolojisinde oldukça zor ve maliyetli olmasıydı, ulaşım gemi ile yaklaşık 3 hafta sürüyordu. Bu nedenle, son ana kadar birçok Avrupa takımı son ana kadar turnuvaya katılacaklarını onaylamadılar. Turnuva başladığında ise sadece 4 Avrupa ülkesi ilk Dünya Kupasında rekabete katılabilecek duruma sahipti.
Dünya Kupası, Uruguay’da yapıldığı ilk yıl olan 1930 yılından itibaren 4 yılda bir olacak şekilde gerçekleşmektedir. Her 4 yılda bir yapılan Dünya Kupası'nın ev sahibi takımı ise FIFA tarafından gerçekleştirilen kongre seçimi ile belirlenmektedir. 1 aylık yoğun bir futbol mücadele süreci gözlemlenen turnuva, genellikle Kuzey yarım küreye göre yaz ayları olarak kabul edilen Temmuz-Ağustos aylarında gerçekleşmekteyken, 2022 yılında gözlemlendiği gibi ekstrem şartlar ile karşılaşılması durumunda (2022 Katar Dünya Kupasında bu şartlar hava sıcaklığı olarak tanımlanabilmektedir.) yıl içerisinde olacak şekilde ileri ya da geri tarihlerde gerçekleşebilmektedir. 1930 yılından şu ana kadar toplam 21 turnuva gerçekleşmiş ve 2022 yılında da 22. Dünya Kupası gerçekleşmektedir. 1942 ve 1946 yıllarında iptal olan iki Dünya Kupası bulunmaktadır.
Dünya Kupası’na katılan takım sayısı ilk turnuva olan 1930 yılında 13 iken, ilerleyen yıllarda sistem stabil bir hale getirildi ve kayıtlı halde olan 200 futbol takımı arasından 32 takımın kupaya katıldığı bu yılki sisteme geçildi. Her sene 32 takımın katıldığı Dünya Kupası sisteminde 2022 yılında siyasi problemler sebebi ile Rusya’nın diskalifiye olmasının sonucunda turnuvaya 31 takım katılmış oldu. Uzun bir sürenin ardından toplam takım sayısı değişti. Seçilen takımların sayıları ise dünya genelinde yapılan elemeye göre değil, kıta içerisinde yapılan eleme ile belirlenmektedir. Tahmin edilenin aksine, her kıtanın eşit sayıda takım gönderme hakkı yoktur. Bunun sebebi ise, kıtalarda kayıtlı olan takımların sayılarının eşit olmamasıdır. Buradan yola çıkılarak, kıtalardan alınan takım sayıları, kayıtlı olan takım sayıları ile orantılı bir şekilde belirlenmektedir. Kıtaların sahip olduğu takım gönderme sayıları ise şu şekilde ayrılmaktadır:
● Kuzey Amerika: 3 veya 4 takım
● Güney Amerika: 2 veya 3 takım
● Avrupa: 13 takım
● Afrika: 5 takım
● Asya: 4 veya 5 takım
● Okyanusya: 0 veya 1 takım
Turnuvada grupların oluşması ise genellikle güç dengesi göz önüne alınarak ve aynı kıtadan olan iki takımın aynı gruba düşmemesine dikkat edilerek yapılmaktadır. Toplam 32 takımın bulunduğu dörderli 8 grup oluşturulurken (gruplar A, B, C, D, E, F, G, H şeklinde adlandırılmaktadır.) aynı kıtadan iki takımın aynı gruba düşmemesi gerekmektedir. Bu kural Avrupa’dan gelen takımlar için geçerli değildir. Sebebi ise 13 takımla katılan Avrupa’nın takım fazlalığıdır. Bu sebepten ötürü genellikle grupların bir kısmında 2 Avrupa takımı aynı gruba düşmektedir. Güç dengesi ise kurulan 4 grup ile oluşmaktadır. İlk grup, elemelerde en iyi istatistiklere sahip ilk 8 takımdan oluşurken; son grup ise elemelerde en düşük istatistiğe sahip olan 8 takımı kapsamaktadır. Grupların oluşturulması esnasında, istatistiklerde yüksek dereceye sahip olan ilk gruptaki iki takımın aynı dörtlüye düşmemesine dikkat edilmektedir. Bu durum engellenemediği durumlarda ise (Örnek: A grubunda istatistiklerde ilk grupta olan 2 takımın düşmesi) o gruba “Ölüm Grubu” denmektedir.
Oluşturulan 8 ana grubun ardından karşılaşmalar başlamaktadır. Geleneksel olarak, açılış ev sahibi olan takım ile yapılmaktadır. Grup maçları ise, katılan takım sayısının 32 olduğu varsayılarak, 1 gruptaki 4 takımın da birbiri ile teker teker karşılaşması (bu durumda 1 grup toplamda 16 maç yapmaktadır.) ve puan toplaması ile gerçekleşmektedir. Maçın kazanılması 3 puan, beraberlik 1 puan ve maçın kaybedilmesi durumu 0 puandır. 8 grubun da tüm maçlarını bitirmesinin ardından, her gruptan en fazla puan alan 1. ve 2. takım eleme turuna çıkmaktadır. Toplamda 16 takımın eleme turuna kalmasının ardından maçlar puan sistemine dayalı olarak değil, eleme ve üst tura çıkma mantığı ile gerçekleşmektedir.
2022 yılına kadar Dünya Kupası’nda uygulanan kurallara göre, kadroda 23 oyuncu bulunabilmekte ve oyuncu değişikliği de 3 oyuncu ile sınırlı olmaktaydı. 2022 yılında yapılan değişiklikler ile birlikte takım kadrosu 23 kişi+3 kişi ek kadro ve 5 oyuncu değişikliği olacak biçimde ayarlandı. Bunun sebebi olarak da FIFA, sıkışık maç programının oyuncuları fazla zorlamasından kaynaklı sakatlıkların artması olarak belirtti.
Dünya Kupası’nda şampiyon olan takımlar ve şampiyonluk sayıları ise:
● Brezilya: 5 şampiyonluk
● Almanya: 4 şampiyonluk
● İtalya: 4 şampiyonluk
● Arjantin: 2 şampiyonluk
● Uruguay: 2 şampiyonluk
● Fransa: 2 şampiyonluk
● İngiltere: 1 şampiyonluk
● İspanya: 1 şampiyonluk
şeklinde sıralanmaktadır.
Turnuvada bir takımın şampiyon olması durumunda, kazandığı para ödülü ile birlikte “Dünya Kupası”nı kaldırır. Kupanın orjinali 2002 yılında yapılan turnuvaya kadar, şampiyon olan takıma teslim edilir, 4 yılın ardından ise geri alınmakta ve kopyası teslim edilmekteydi. 2002 yılındaki turnuvadan sonra kupa, hiçbir takıma verilmemekte olup, kazanan takıma kupanın gerçek boyutlarda yapılmış olan bronz üstüne altın kaplanarak bronzdan yapılmış olan kupanın kopyası verilmektedir.
1930 Dünya Kupası
İlk Dünya Kupası olarak da bilinen fakat o zamanlar adını turnuvanın fikrini ortaya atan ve organize eden Jules Rimet’ten almakta olan Jules Rimet Kupası, 1928 olimpiyatlarının 2 ardından, 1928 olimpiyat şampiyonu Uruguay’da gerçekleşmiştir. Ulaşımın zor ve maliyetli olması sebebi ile bu durumun oldukça tepki çekmesine rağmen herhangi bir değişikliğe gidilmemiştir. Toplam 13 ülkenin katıldığı ilk kupada, maçlar 4 grup ile oynanmıştır. Finale kalan Amerika Birleşik Devletleri ve Uruguay arasındaki maç 4-2 skorla bitmiştir ve ilk kupanın şampiyonu Uruguay olmuştur.
1934 Dünya Kupası
Toplam 16 takımın katıldığı 1934 turnuvası, İtalya’da gerçekleşti. 16 takımın 12’sinin Avrupa’dan olması sebebiyle Uruguay bu turnuvayı protesto etmeye karar verdi ve katılım göstermedi. Afrika kıtasından katılan ilk ülke olan Mısır, aynı zamanda o yıl katılan tek Afrika ülkesiydi. Yarı finale sadece Avrupa ülkelerinin kalmasının ardından İtalya ve Çekoslovakya arasında final maçı oynandı. İki takımın beraberliği ile biten 90 dakikanın ardından uzatmaların 5. dakikasında gelen gol ile İtalya şampiyonluğu kazandı.
1938 Dünya Kupası
15 takımın katıldığı 1938 yılı Dünya Kupası’nın ev sahipliği Fransa tarafından yapıldı. Önceki yıla göre 1 takımın eksik olmasının sebebi ise Avusturya’nın yaşanan karışıklıkların ardından işgal edilmesi oldu. Uruguay ise 1934 yılında başlattığı protestosunu sürdürmeye devam etti ve turnuvaya katılmadı. Resmi olarak yapılan 3. dünya kupası olan turnuvada tarihte bir ilk olarak ev sahibi olan takım şampiyonluk kupasını kaldıramadı. Bunun yanında şampiyon olan takım ise, bir yıl önce ilk şampiyonluğunu kazanmış olan İtalya oldu. 1934 ve 1938 yıllarındaki şampiyonlukta İtalya’nın teknik direktörlük görevini üstlenmekte olan Vittorio Pozzo, iki kere kupa kaldıran ilk ve tek teknik direktör olarak da tarihe geçti.
1942 ve 1946 Dünya Kupası
1939 yılında başlayan ve 1945 yılına kadar aktif bir şekilde süren 2. Dünya Savaşı sebebiyle 1942 yılında yapılması gerekmekte olan dünya kupası gerçekleştirilemedi. Savaşın 1945 yılında bitmesinin ardından ekonomik sıkıntılar sebebi ile 1946 yılında da gerçekleştirilemeyen kupa, ilerleyen yıllarda aksaklık yaşanmadan devam etmiştir.
1950 Dünya Kupası
12 yıllık aranın ardından Brezilya’da yapılan 1950 Dünya Kupası’na toplam 13 ülke katılım gösterdi. Türkiye, kupaya katılmak için hak elde etmesine rağmen Brezilya’ya gitmenin ekonomik açıdan zor olması ve yolculuğun fazla uzun sürmesi sebebiyle katılım gösteremedi. Ev sahibi ülke olarak belirlenmesinin ardından Brezilya, 200.000 kişilik kapasiteye sahip Maracana Stadını inşa etti. Şampiyonluk kazanmak için bütün hazırlıkları yapmış olan Brezilya, finalde Uruguay’a karşı yenilerek şampiyonluğu kaybetti. 1950 yılında ilk defa kullanılan grup sistemi, 4 grup oluşturulması ve en çok puanı toplayan 4 takımın final grubuna kalması şeklinde işledi. Final grubundan 3 puanla çıkan Uruguay ve 4 puanla çıkan Brezilya arasında oynanan final maçının ardından maçı kazanan ve puanını 5’e çıkaran Uruguay 1950 kupasının şampiyonu oldu.
1954 Dünya Kupası
İsviçre’de düzenlenen 1954 Dünya Kupası’na Türkiye de dahil olmak üzere 16 ülke katıldı. Türkiye, elemelerde İspanya ile eşleşti ve aralarında yapılan iki maçın birini Türkiye’nin, diğerini İspanya’nın kazanmasının ardından tarafsız ülke olarak seçilen Roma’da bir maç daha yapıldı. Bu maçın da 2-2 berabere sonuçlanmasının ardından, tribünden seçilen bir çocuk izleyici yazı-tura atarak turnuvaya hangi takımın çıkacağını belirledi. Yazı-turanın ardından kupaya gitmeye hak kazanan Türkiye, bulunduğu grupta 3. olarak turnuvadan elendi. Yarı finalde Batı Almanya Avusturya ile karşılaşırken Macaristan ile de Uruguay arasında mücadele gerçekleşti ve final takımları Batı Almanya ve Macaristan olarak belirlendi. Final maçı 3-2 skorla Batı Almanya’nın galibiyeti ile son buldu.
1958 Dünya Kupası
İsveç’de gerçekleşen 1958 Dünya Kupası’na toplamda 16 ülke katılım gösterdi. Yeni bir sistem oluşturulan kupada, dörder takımlı gruplar oluşturuldu ve her gruptan birinci ve ikinci olan takım çeyrek finale yükselmeye hak kazandı. Kupa için davet edilen Türkiye, Asya/Afrika grubu olarak kabul edildiği için, bu durumu protesto etmek amacıyla katılım göstermedi. Finale kalan ve aynı zamanda da ev sahibi takım olan İsveç’in karşısına çıkan Brezilya, 5-2 skoru ile şampiyonluğa ulaştı. İlk şampiyonluğunu kazanan Brezilya’nın kadrosunda, gelecek yıllarda efsane haline gelecek olan Pelè bulunmaktaydı.
1962 Dünya Kupası
Şili’de gerçekleştirilen 1962 Dünya Kupası, aynı zamanda tarihin en sert Dünya Kupası ünvanına da sahiptir. Bunun sebebi ise, 37 futbolcunun ilk tur sırasında sakatlanmasıdır. Sakatlık geçiren futbolcuların büyük bir çoğunluğunun İtalya ile yapılan karşılaşmalarda görülmesi ise dikkat çekmiştir. Averaj uygulamasının ilk kez kullanıldığı bu kupada, eşit puana sahip takımların aralarında gerçekleştirdiği baraj maçı da kalkmış oldu. Çekoslovakya ile yaptığı karşılaşmayı 3-1 galibiyetle sonlandıran Brezilya, kadrosunda Pelè gibi önemli oyuncularının olmamasına rağmen şampiyonluğa ulaştı. 1958 kupasında da aldığı şampiyonlukla birlikte Brezilya arka arkaya 2. şampiyonluğunu almış oldu.
1966 Dünya Kupası
İngiltere'de gerçekleşen 1966 Dünya Kupası'na 4 ayrı kıtadan toplamda 16 ülke katılım gösterdi. İngiltere, tarihinde sahip olduğu tek şampiyonluğu bu turnuvada kazanırken, aynı zamanda tartışmalara yol açan bir maça sahip oldu. Final maçı Batı Almanya ve İngiltere arasında oynanıp 4-2 skorla İngiltere’nin şampiyon olması ile sonuçlandı fakat attıkları 3. golün kale çizgisini geçip geçmediği büyük bir tartışma haline geldi. Dünya Kupası tarihine geçen Meksikalı kaleci Antonio Carbajal, 1950’den 1966’ya kadar Meksika kalesini koruyarak toplamda 5 turnuvaya da katılım gösteren ilk futbolcu olma ünvanını aldı.
1970 Dünya Kupası
Ev sahipliğini Meksika’nın yaptığı 1970 Dünya Kupası, oyun kurallarında birçok değişikliğin gerçekleştiği bir kupa olarak tarihe geçti. İlk defa kırmızı kart uygulaması görülen 1970 turnuvasında aynı zamanda her maçta oyuncu değişikliği yapılmasına da izin verildi. Turnuvanın dikkat çekici olaylarından biri, kural değişikliğine rağmen hiçbir oyuncunun kırmızı kart görmemesi oldu. İtalya ve B rezilya arasında oynanan final maçında 4-1 skor ile galibiyetle ayrılan Brezilya, 3. şampiyonluğu ile, o zamanki resmi adı Jules Rimet Kupası olan kupayı temelli bir şekilde ülkesine götürme hakkını kazandı. Bunun yanı sıra da, ünlü futbolcu Pelè’nin çıktığı son dünya kupası olan 1970 turnuvası ile birlikte ünlü futbolcu katılım gösterdiği 4 turnuvada toplam 14 maça çıkmış oldu.
1974 Dünya Kupası
Batı Almanya’da gerçekleşen 1974 Dünya kupası, iki yıl önce gerçekleştirilen olimpiyatlarda yaşanan saldırı olayının sonucunda güvenlik açısından oldukça sıkı bir kupa oldu. 1972 de dahil olmak üzere önceki yıllarda yapılan turnuvaların resmi adının “Jules Rimet Kupası” olarak geçmesinin ardından, ilk defa 1974’de gerçekleşen turnuvada bu isim “FIFA Dünya Kupası” olarak resmiyete döküldü. Türkiye açısından önemli bir kupa olan 1974 kupası, Türkiye’nin televizyon yayını aracılığıyla izleyebildiği ilk kupa oldu. Bunun yanı sıra, 1930 yılında gerçekleşen ilk turnuvadan beri ilk Türk hakem, 1974 Dünya Kupası’nda Doğan Babacan oldu. Aynı zamanda Doğan Babacan, Dünya Kupası tarihinde ilk kırmızı kartı gösteren hakem olarak da tarihe geçti. Kırmızı kart ile ceza alan futbolcu ise Şilili futbolcu Carlos Caszely oldu. Final maçının Batı Almanya ve Hollanda arasında gerçekleşmesinin ardından maçın skoru 2-1 Batı Almanya lehine bitti ve bu sayede 2. şampiyonluklarını kazanmış oldular.
1978 Dünya Kupası
Arjantin’de gerçekleşmesi kararlaştırılan kupa, ülkenin sahip olduğu rejim sistemine rağmen böyle bir karar çıkarılması sebebi ile oldukça tepki çekti. Bu sebepten ötürü protesto etmek amacı ile turnuvaya katılım göstermeyen futbolcular mevcuttu. Arjantin’in final turunda averajla gruptan çıkması, karşı takımın kalecisinin Arjantin asıllı olması söylentisi sebebi ile kuşkuya sebebiyet verdi. Arjantin’in şampiyonluğu ile sonuçlanan turnuvada verilen tartışmalı kararlardan biri de İsveç ve Brezilya arasındaki maçta görüldü. 1-1 beraberlikle devam eden maçta Brezilyalı oyuncu Zico’nun son dakikada attığı şutun ağlar ile buluşmasının ardından maçın hakemi, top havadayken bitiş düdüğünü çaldığını söyledi ve golü iptal etti.
1982 Dünya Kupası
İspanya’da gerçekleşen 1982 Dünya Kupası, önceki yıllara göre daha kalabalık olacak şekilde, toplamda 24 ülkenin katılımı ile gerçekleşti. Daha önceki yıllarda 2 şampiyonluğu olan İtalya, “Ölüm Grubu” olarak adlandırılan gruplardan birine düşmesine rağmen 1982 yılında da şampiyonluğa ulaşarak 3. şampiyonluğunu ilan etti. Bu turnuvadan sonra kural değişikliğine gidilmesi sebebi ile, iki grup aşamasının görüldüğü son turnuva oldu. Bunun yanı sıra, berabere kalınan maçların sonucunun penaltı ile belirlenmesi kuralının ilk uygulandığı turnuva da 1982 Dünya Kupası’ydı.
1986 Dünya Kupası
İlk başta Kolombiya'da yapılması kararlaştırılan kupa, Kolombiya'nın ekonomik problemleri sebebiyle çekilmesinin ardından Meksika’da gerçekleşti. Dünyaca ünlü bir taraftar hareketinin ilk görüldüğü zaman ise 1986 Dünya Kupası oldu. Arjantin ve Batı Almanya arasında gerçekleşen final maçı 3-2 skorla Arjantin’in galibiyeti ile sonuçlandı ve Arjantin 2. şampiyonluğunu elde etti. Efsane futbolcu olarak görülen Diego Armando Maradona’nın İngiltere’ye eliyle attığı ve iptal edilmeyen gol, Dünya Kupası tarihine geçen bir hareket oldu. Yine İngiltere ile oynadığı aynı maçta, rakip oyuncuların hepsini çalımla geçerek kaydettiği gol ise turnuvada en güzel gollerden biri olarak kabul edildi.
1990 Dünya Kupası
İtalya’da gerçekleşen 1990 Dünya Kupası’na toplamda 24 ülke 5 farklı kıtadan katılım gösterdi. O yıla kadar toplamda 2 şampiyonluğu olan Batı Almanya, Arjantin karşısında oynadığı final maçında 0-0’lık bir skora sahipken maçın bitmesine 5 dakika kala kullanılan penaltının gol değeri kazanmasının ardından 1-0 skor ile şampiyon oldu. Maçın ardından bir önceki turnuvanın yıldızı olarak bilinen Diego Armando Maradona’nın ağladığı anlar uzun bir süre unutulmadı. 1990’dan önce gerçekleşen kupaların aksine bu yıl toplamda 16 tane kırmızı kart gösterildiği kaydedildi.
1994 Dünya Kupası
Amerika Birleşik Devletleri’nde gerçekleşen turnuva, Brezilya’nın 4. şampiyonluğunu alması ile sonuçlandı. Şampiyonun ilk kez penaltılar ile belirlendiği 1994 Dünya Kupası’nda, İtalya ile karşılaştığı maçta 90 dakikalık maç süresinde 0-0’lık skorla berabere kalan Brezilya, penaltılarda İtalya’nın 3 penaltı kaçırması ile birlikte onları 3-2 yenerek şampiyonluğu elde etti. Doping kullandığı tespit edilen Diego Armando Maradona’nın, turnuvada oynama hakkı elinden alındı. Kolombiya’nın ABD’ye kaybettiği maçta Kolombiya kalecisi olan Andres Escobar’ın bir golü kendi kalesine atmasının sonucunda hayatını kaybetmesi tarihe geçen bir olay oldu. Söylentilere göre Kolombiyalı mafya grubunun kaybedilen maç için yüklü miktarda para kaybettiği ve Andres Escobar’ın da bu sebeple öldürüldüğü belirtildi.
1998 Dünya Kupası
Fransa’da gerçekleşen 1998 Dünya Kupası, finalde Fransa’nın Brezilya’yı 3-0 yenmesi ile Fransa şampiyonluğu ile sonlandı. İlk şampiyonluklarını kazanan Fransızlar, turnuva boyunca sadece 2 gol yediler. 1994 yılına kadar daha az ülke ile gerçekleşen turnuva, 1998 yılından itibaren toplam 32 ülkenin katılımı ile gerçekleşmeye başladı. Lothar Matthaeus’un tarihe geçtiği turnuvada futbolcu, 1998 de dahil olmak üzere toplamda 5 kere Dünya Kupası’na katılım göstermiş oldu.
2002 Dünya Kupası
Güney Kore ve Japonya’nın birlikte ev sahipliği yaptığı 2002 Dünya Kupası, Türkiye için oldukça büyük bir öneme sahip oldu. Yarı finalde Brezilya’ya karşı oynayıp maçı kaybeden Türkiye Milli Futbol Takımı, 3. sıraya sahip olmak için oynanan maçta Güney Kore ile eşleşti ve maçı 3-2 kazanarak dünya üçüncüsü oldu. Brezilya finalde karşılaştığı Almanya’yı 2-0 yenerek 5. şampiyonluklarını kazandı.
2006 Dünya Kupası
Almanya’da düzenlenen 2006 Dünya Kupası, İtalya’nın finalde Fransa’yı yenip şampiyonluğa ulaşması ile sonuçlandı. Finalde yaşanan olay ise Dünya Kupası’nın tarihine geçti. Fransız futbolcu Zinedine Zidane, final karşılaşmasının uzatmalarında İtalyan futbolcuya kafa atarak kırmızı kart aldı ve oyun dışı kaldı. Uzatmalarda 10 kişi kalan Fransa, penaltılarda İtalya’ya karşı yenildi. Maçın ardından futbolu bıraktığını açıklayan Zinedine Zidane, 2006 turnuvasında etki oluşturan bir isim olarak kaldı.
2010 Dünya Kupası
Güney Afrika’da gerçekleşen 2010 Dünya Kupası’na katılan ülkelerden finale kadar yükselen 2 takım Hollanda ve İspanya oldu. İspanya kendi adına başarılı bir Dünya Kupası geçirerek turnuva boyunca sadece 2 gol yedi. Hollanda ile oynanan final maçında normal süre 0-0’lık eşitlikle son bulurken, uzatmalarda Andres Iniesta, Hollanda kalesine attığı gol ile İspanya’yı öne geçirdi ve şampiyonluğun kazanılmasını sağladı. Bu şampiyonluk ile İspanya kendi tarihinin ilk Dünya Kupası’nı kazanmış oldu.
2014 Dünya Kupası
Brezilya’da yapılması kararlaştırılan turnuva, Almanya’nın kendi tarihindeki 4. şampiyonluğu alması ile son buldu. Arjantin ile oynadığı maçı normal sürede golsüz tamamlayıp, uzatmalarda kaydettiği gol ile kazandı. Turnuva tarihine geçen olaylardan biri de yarı finalde ev sahibi Brezilya ile karşılaşan Almanya’nın 7-1’lik bir skor ile Brezilya’yı mağlup etmesi oldu. Brezilya’nın kendi, tarihinde ilk defa 7 gol yiyerek kaybetmesi turnuvada büyük bir olay olarak karşılandı.
2018 Dünya Kupası
Rusya’da gerçekleşen 2018 Dünya Kupası, Fransa’nın Hırvatistan ile oynadığı maçı 4-2 yenmesi ve şampiyon olması ile son buldu. 4 golden birini Hırvatistan kendi kalesine atarken, diğer 3 gol ise, Antoine Griezmann (penaltı), Paul Pogba ve Kylian Mbappe tarafından kaydedildi. 1998 turnuvasında yine Fransa’ya karşı kaybedip finale çıkamayan ve turnuvayı 3. olarak tamamlayan Hırvatistan, Ivan Perišić ve Mario Mandžukić ile 2 gol kaydetti. Kupada oynayan Mısırlı oyuncu Essam El-Hadary, 45 yaşında olmasına rağmen turnuvaya katılarak Dünya Kupası’nda oynayan en yaşlı oyuncu oldu.
2022 Dünya Kupası
Katar’da gerçekleştirilmesi kararı alınan 2022 Dünya Kupası, kupa başlamadan tartışmalara sebep oldu. Bunun sebebi, insan haklarının ihlal edildiği bir ülke olan Katar’da etkinliğin gerçekleşmesiydi. Başlamadan birçok problemle karşılaşılan 2022 turnuvasında, Rusya Ukrayna’ya açtığı savaşın sonucunda turnuvadan diskalifiye edildi. Turnuvadan önce sadece 1 stadyuma sahip Katar, turnuva için 7 yeni stadyum, birçok tesis ve otel inşaatına başladı. Burada çalıştırılan işçilerin haklarını ihlal ettiği öğrenilen Katar, herhangi bir değişiklik olmadan turnuvaya ev sahipliği yaptı. Konulan yasaklar ise (alkol kullanımının yasak olması vb.) tepki çeken diğer unsurlardan biriydi. Turnuva başladığında açılış maçında ev sahibi takımın yenilmesi, ölüm grubu olarak adlandırılan gruplarda güçlü takım olarak nitelendirilen Arjantin’in Suudi Arabistan’a yenilmesi, grup maçlarında tarihe geçen olaylar arasında yer aldı. Japonya’nın forma tasarımlarının Dünya Kupası konulu bir animeden alınması ve takımın beklenenden iyi performans sergilemesi taraftarın ilgisini çeken olaylardan biriydi. Çeyrek finallerde, Brezilya ve Portekiz’in elenmesi tarihe geçti. Yarı finalde Hırvatistan’ı yenerek Arjantin ve Fas’ı yenerek Fransa final karşılaşmasında karşı karşıya geldi. 3. olan Hırvatistan Fas’ı 2-1 yendi. Final karşılaşması ise 2-2 biten 90 dakikanın ardından 3-3 biten 30 dakikalık uzatmanın ardından penaltılara gitti. Penaltıları 4-2 kazanan Arjantin, 2022 Dünya Kupası’nın sahibi oldu. Hat trick yapan Kylian Mbappé ön plana çıkarken; bazı Arjantin oyuncularının futbolculara karşı hareketleri tepki çekti. İlerleyen günlerde kural ihlali olduğu iddiasını ortaya atan Fransa’nın talebine rağmen sonuç değiştirilmedi.


