top of page

Bülbülü Öldürmek ve Sessiz Ev Eserlerinde Baba Figürünün Karşılaştırmalı İncelenmesi

Her ailede çocuklar için anne ve baba olmak üzere iki ana rol model bulunmaktadır. Çocuk; babayla anneyi izleyerek büyür, onları örnek alır ve hayatı boyunca onları kopyalamaya çalışır. Çocuklar kişilik özelliklerini, ahlaklarını, doğruyla yanlışı ayırt etme becerilerini ailelerinden öğrenirler ve hayatlarında uygulayarak kendi çocuklarına yansıtırlar. Anne veya babadan öğrenilen bilgi yanlış da olsa çocuk için o bilgi doğrudur. Bu nedenle anne ile babanın çocuklarına verdiği eğitim önce çocuğu sonra da toplumu şekillendiren yapı taşlarından biridir. Baba, çocuklar için koruyucu ve kahraman konumunda bulunmaktadır. Özellikle erkek çocuklar için baba “erkek’’in tasviri konumunda bulunmakta, bu nedenle erkek çocuk babaya dönüşmeye çalışmaktadır. Baba figürünün erkek çocuk tarafından kopyalanmaya çalışması durumu Orhan Pamuk’un Sessiz Ev romanında üç kuşaklık bir baba-oğul ilişkisiyle tasvir edilmektedir. Baba figürü sadece erkek çocuk için değil kız çocuk için de kopyalanabilecek bir rol modeldir. Özellikle “anne”nin bulunmadığı durumlarda baba figürü aynı zamanda anne figürüdür. Baba figürünün bu, “ebeveyn figürü” haline gelmesi durumu Harper Lee’nin Bülbülü Öldürmek romanında açık bir şekilde görülmektedir. Bu makalede Bülbülü Öldürmek ve Sessiz Ev romanlarındaki baba figürleri “Baba figürünün çocuğun cinsiyet algısı üzerine etkisi” ve “Baba figürünün çocuğun ahlakı üzerine etkisi ve ahlak eğitimi” alt başlıkları üzerinden karşılaştırmalı olarak incelenecektir.

 

Her çocuğun eğitim hayatının ilk basamağını aile oluşturmaktadır. Çocuğun okul öncesi, “ilk” eğitimini aldığı aile, bu dönemde çocuğun kişiliğinin temellerini atmaktadır. Çocuk, kişiliğini geliştirirken genelde kendisine en benzettiği kişiyi kopyalamaya çalışmaktadır. Bu sebeple kız çocuk, kendisiyle aynı cinsiyetteki anneyi daha çok kopyalamaktayken oğlan çocuğu babayı daha çok kopyalamaktadır. Sessiz Ev eserinde bu duruma benzer olarak Faruk’un Doğan’ı, Doğan’ın da Selahattin’i belirli özellikler bağlamında kopyaladığı görülmektedir. Bu belirli özelliklere başlıca örnek, üç karakterde de bulunan “alkoliklik”, “çareyi alkolde arama” durumudur. “...akşam yemeğinden sonra içkiye oturmaktan ve arada bir ölçüyü kaçırmaktan başka ne günahı var; bütün gün masasına oturur, yazar.”(Pamuk, 2013; 145), “Yırttın, yaktın, attın değil mi? Ağlamaya başlar. Az sonra rakıya sarılır. Ben de yazacağım, ben de babam gibi…”(Pamuk, 2013; 181) ve “Sonra, iyi ve uslu bir öğrenci gibi, defterime kaç sayfa yazdığımı saydım: Tam dokuz sayfa! Eve dönüp içkiye oturmayı hakettiğime karar verdim, kalktım.”(Pamuk, 2013; 75) alıntılarında da görüldüğü üzere Faruk ve Doğan için baba figürünün, baba figüründen kasıt “erkeklik algısının” alkolle ve yazmakla bağdaştığı görülmektedir. “Üç nesil de kendini ifade edecek eylem gücünden yoksun, anlaşılmak için yazmayı tercih eden, başarısızlık duygusuyla baş etmeye çalışan, teselliyi alkolde arayan erkeklerden oluşur.”(Soysal Eşitti, 2021). Sessiz Ev eserindeki bu duruma karşılık Bülbülü Öldürmek eserinde Scout’un rol model alacağı bir anne figürü olmaması nedeniyle hem anne hem de baba figürü Atticus olmuştur. Scout’un erkek gibi giyinmesi ve gerçek ismi olan “Jean Louise” yerine bir erkek adı olan “Scout” ismini kullanması tek rol modeli olan “baba figürü” sayesinde cinsiyet normlarının kırıldığını göstermektedir. Bu sayede Scout İngilizce “tomboy” olarak, dilimizde ise “erkek fatma” olarak tasvir edilen maskülen kadın karakter halini almıştır. İki eserdeki bu durum karşılaştırıldığında baba figürünün çocuğun cinsiyet algısı üzerinde belirleyici etkiye sahip olduğu çıkarılabilmektedir. Bu açıdan bakıldığında “baba’’nın “erkek”, “anne’’nin “kız”, ebeveynlerden birisi olmadığı zamansa kalan ebeveynin her ikisini, bir bakıma “insan” figürünü oluşturduğu anlaşılmaktadır.

 

Ahlak, insanın yaşayış ve davranış biçimini belirleyen unsur olmakla birlikte genel anlamda çocuklukta öğrenilir. Eserlerdeki ahlak eğitimini baba figürü üzerinden karşılaştırmak üzere Sessiz Ev eserinden Selahattin, Doğan ve İsmail; Bülbülü Öldürmek eserinden Atticus referans alınabilir. Selahattin’in ahlak anlayışının bilimle rasyonalite temeline inşa edilmiş ve çocuklarına ahlak yerine, özellikle Recep’le olan ilişkisinde de görüldüğü üzere, daha batılı fikirler aşılamaya çalışması onun özellikle de Doğan’la duygusal bir bağ kuramamasına, bi nevi baba figürünü oluşturamamasına neden olmuştur. Doğan ise Selahattin’den farklı olarak çocuklarına ahlakı insan ilişkileri ve kişisel deneyimleri üzerinden öğretmiş, ancak toplumsal değişimler sonucu gelen hayal kırıklıkları onun bu ahlak eğitimini sekteye uğratmıştır. İsmail’in benimsediği ahlak eğitimi çocuğuna dürüstlük ve sadakat gibi temel değerleri öğretirken aynı zamanda pragmatik olmayı ve hayatta kalmayı öğretmek üzerinedir. Sessiz Ev eserindeki “baba”lara bakıldığında genel bir topluma ve kendine faydalı olacak bir çocuk yetiştirme arzusu görülmektedir. Buna karşılık Bülbülü Öldürmek eserinde Atticus’un benimsediği ahlak anlayışı “Bir insanı anlayabilmek için o insanın baktığı açıdan bakmayı becerebilmelisin…”(Lee, 2014; 40) ve “...başka insanların yüzüne bakabilmek için ilk önce kendi yüzüme bakabilmeliyim. çoğunluğa bağlı olmayan tek şey insanın vicdanıdır.” (Lee, 2014; 135) alıntılarından da anlaşılabileceği üzerine çocuklarına empatiyi, adaleti, vicdanı ve doğruyu öğretmek üzerine kuruludur.

 

İki eserdeki baba figürleri karşılaştırmalı incelendiğinde, Sessiz Ev eserindeki “baba”ların, çocuklarının ne düşündüğünü umursamayıp kendi isteklerini çocuklarının istekleri sayan babalar iken “Atticus, toplumda olup bitenler ne olursa olsun çocuklarının ihtiyaçlarını anlayan ve onların sevildiğini, güvende ve emniyette hissetmelerini sağlayan empatik ve şefkatli bir babadır.”(Kurbanov, 2023). Bu duruma bakılarak Atticus’un; Sessiz Ev eserindeki baba figürlerine kıyasla, özellikle de ahlak eğitimi açısından, daha başarılı bir baba olduğu söylenebilmektedir. Orhan Pamuk’un bu eserine yansıttığı “başarısız baba” olgusu kendi babasına bağlanabilmektedir. Orhan Pamuk’un babası, Gündüz Pamuk, küçükken ailesini sürekli terk edip geri gelmiş, çoğunlukla ortada bulunmamış bunun sonucunda da Orhan Pamuk’un zihninde bir “babasızlık” olgusu oluşmuş, bu durum eserlerine babasızlık veya başarısız babalar olarak yansımıştır. Orhan Pamuk’un babasının aksine Harper Lee’nin babası, Amasa Coleman Lee, kızını bir nevi Atticus Finch’in Scout’u yetiştirdiği gibi yetiştirmiştir. Bu durumdan yazarların kendi hayatlarını, kendi babalarını, baba figürlerini kitaba yansıtıp kitaplarındaki baba figürlerini oluşturdukları çıkarılmaktadır. Bu durum çocukların babalarını kopyalamaya çalışmaları olgusuyla açıklanmaktadır. Yazarlar babalarını kopyalayabilecek birden fazla hayata, kitaplara sahip oldukları için babalarını kendi oluşturdukları karakterlerin hayatlarına da kopyalamışlardır. Sonuç olarak Sessiz Ev eserinde “baba”lar çocuklarına topluma ve kendine yararlı olmayı, erkek olmayı başka bir deyişle de “birey” olmayı öğretmeye çalışmıştır. Bülbülü Öldürmek eserinde ise Atticus çocuklarına güzel ahlakı ve anlayışlı olmayı öğretirken davranışlarını belirli bir cinsiyet üzerine yüklememiştir, bir bakıma çocuklarına “insan” olmayı öğretmiştir. Bunun sonucunda Sessiz Ev eserinde baba figürü “erkek” olarak algılanıp çocuğunu “birey” yani toplumun faydalı bir parçası haline getirmeye çalışırkenBülbülü Öldürmek eserinde baba figürü “ebeveyn” olarak algılanıp çocuğunu “insan” yani sosyal, güzel ahlaklı ve özgün bir kişi haline getirmeye çalışmıştır.




Kaynakça:

Kurbanov, Sanjar. “The Theme of Father-Daugther Relationship in “to Kill a Mockingbird” by Herper Lee.” Interdisciplinary Conference of Young Scholars in Social Sciences (USA), 2023. https://openconference.us/index.php/ysc/article/view/804.

Lee, Harper. Bülbülü Öldürmek. Translated by Ülker İnce, SEL, 2014.

Pamuk, Orhan. Sessiz ev: roman. Yapı Kredi Yayınları, 2013.

Soysal Eşitti, Aslı. “Sessiz Ev’de Toplumsal Cinsiyet Normlarının Gölgesinde Kalan Erkeklik Üzerine Bir İnceleme.” Hacettepe University Journal of Faculty of Letters, vol. 2, no. 38, 2021. https://dergipark.org.tr/en/pub/huefd/issue/65854/728604.

 

 

 

bottom of page