Bülbülü Öldürmek ve Yaban Romanlarında “Öteki” Olgusunun Atticus Finch ve Ahmet Celal Karakterleri Üzerinden İncelenmesi
- Ecem Naz İbişler

- 1 Haz 2024
- 3 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 9 Ara 2024
Her birey, birey olma yolculuğunda öteki kavramına ihtiyaç duymaktadır. Kişi doğumundan itibaren, aile bireyleri de dahil olmak üzere, etrafında gördüğü herkesi ve her şeyi öteki olarak nitelendirmektedir. Birey olgunlaştıkça öteki kavramı değişim göstermektedir. Ötekinin öteki olarak ifade edilebilmesi için; ten rengi, düşünce yapısı, toplumsal sınıfı, örf ve adetleri farklı gibi nedenlerin altında gösterilebilmektedir; bu durumun çeşitli örneklerinden iki tanesi ise Bülbülü Öldürmek ve Yaban romanlarıdır. Bülbülü Öldürmek romanında Atticus Finch karakteri üzerinden adaletin ötekisi aktarılırken; Yaban romanında Ahmet Celal karakteri üzerinden Milli Mücadele’nin ötekisi aktarılmaktadır. Bu makalede karakterlerin ötekileştirilme nedenleri ve ötekileştirmenin toplumsal yansımaları incelenecektir.
“Uzakta olan öteki tehlikeli değil, salt bilinmezdir. Bu bilinmezlik onu egzotik ve çekici bile kılmaktadır. Ne zaman ki öteki yakınlaşmaya başlar o zaman tehlike çanları da çalmaya başlayacaktır.” (Topçu 220) Bülbülü Öldürmek romanında siyahi bir adam olan Tom Robinson’un tecavüz davası ortaya çıkmadan önce Atticus’un fikirleri toplumun diğer üyelerine uzak bulunuyordu çünkü Atticus fikirlerini paylaşmak ve savunmak için bir nedene sahip değildi. Dava ortaya çıktıktan sonra ise toplumu ikna edebilmek ve kendi üzerine doğrultulan okları kırabilmek için çeşitli yerlerde çeşitli şekillerde fikirlerini dile getirmeye başlamıştı: “Sen zencileri mi savunuyorsun, Atticus?” “Elbette savunuyorum. Zenci deme, Scout. Bu kabalıktır.” “Okulda herkes öyle diyor.” Bundan böyle o herkesten biri öyle söylemeyecek” (Lee 101) Atticus’un öteki olan fikirleri toplum tarafından duyuldukça toplum tehlike artışı hissetmiştir ve fikri nedeniyle kişiyi ve çevresini ötekileştirmeye başlamıştır. Ötekinin Yaban romanındaki varlığı ise Ahmet Celal karakterinin, bir aydının, köye gelmesi ile başlamaktadır. Köy halkı, Ahmet Celal köye ilk defa gittiğinde Ahmet Celal’in hükümet tarafından gönderildiğini düşündüğü için kendisinden korkmuştur fakat zamanla durumun bu olmadığı anlaşılınca Ahmet Celal ve köy halkı arasında fikir paylaşımları oluşmaya başlamıştır. Aydının fikirleri uzakken göz ardı edilemeyecek kadar yakına gelmiştir ve toplum tehlike hissetmiştir: “Buraya gelişimin ilk haftaları, etrafıma yalnız korku ve kuşku veriyordum. Beni hükümet tarafından gönderilmiş herhangi bir memur, bir tahsildar, bir öşürcü, bir jandarma yoksa bir askerlik şubesi başkanı mı sandılar bilmem; fakat hepsinin yüzünde korku ve kuşku belirtilerini açıkça görmüştüm.” (Karaosmanoğlu 20)
Atticus’un fikirleri ve doğru bildiğini uygulaması yüzünden toplum tarafından ötekileştirilmesi sadece kendi hayatında etki yaratmamıştır, çocukları ve geniş ailesi de bu durumun etkisi altında kalmıştır. Atticus’un çocukları, okulda babaları zenci hayranı diye dışlanırken geniş ailesi kendisini toplumdan soyutlanmış hissetmiştir: “Büyükannemin dediğine göre, babanın sizi başıboş bırakması kötü bir şey ama şimdi bir de zenci hayranı olduğu ortaya çıktı, Maycomb'un sokaklarında bir daha asla yürüyemeyeceğiz. Aileyi rezil ediyor, onun yaptığına rezil etmek denir.” (Lee 111) Yaban’da ise ötekileştirilen ve fikirleri toplum tarafından dinlenmediği için düşman kuvvetleri köye baskına geldiğinde halk bozguna uğramıştır. “Köyün havasındaki tehlike korkusuna, köylülerin yüzündeki şaşkınlık ve ürküntüye rağmen sevinçten yüreğim ağzıma geldi. Az kalsın onlara: "Yenildiniz değil mi?" diye bağıracaktım. Fakat buna vakit kalmadı. Daha ilk adımda etrafımı bir haydut çetesi sardı.” (Karaosmanoğlu 172)
Öteki fikirler yaklaştıkça, göz önüne gelmeye başladıkça tehlikeli görünür ve tehlike halk tarafından absorbe edilmeye çalışılır. Öteki fikirlere sahip olan kişi için iki eserde de kullanılan absorbe yöntemi, toplumu kişiye karşı örgütlemedir. Bu örgütleme sonucunda zarar gören sadece ötekileştirilen kişi değildir, kişinin çevresi de toplum da ötekileştirme olgusundan zarar görmektedir. Harper Lee, Atticus Finch karakteri üzerinden kimsenin kimse tarafından herhangi bir neden dolayısıyla ötekileştirilmemesi, toplumdan dışlanmaması gerektiğini savunmuştur. Yakup Kadri Karaosmanoğlu ise Ahmet Celal karakteri ile, karşılıklı birbirlerini ötekileştiren aydın kesim ve halkın çatışmasının açtığı toplumsal sorunlara dikkat çekmiştir.
Kaynakça:
Lee, Harper. Bülbülü Öldürmek. Epilson yayınevi, 2021.
Karaosmanoğlu, Yakup Kadri. Yaban. İletişim yayınları, 2019.
DURAN, Nimet. "MATERYAL UNSURLAR AÇISINDAN “YABAN” ROMANINI ÇÖZÜMLEME DENEMESİ." Uluslararası Sosyal Bilimler Akademi Dergisi 6 (2021): 861-886.
Oruç, Osman. "Yaban’da Yabancılaşma ve Aidiyet Sorunu." International Journal of Languages' Education and Teaching 5.4 (2017): 787-800.
TOPÇU, Okt Türkan. "YAKUP KADRİ KARAOSMANOĞLU’NUN BİR SÜRGÜN ROMANINDA ÖTEKİ." Türklük Bilimi Araştırmaları 40 (2016): 219-236.
Sevim, Acar. "Yakup Kadri'nin Yaban Romanında Aydın-Halk Kopukluğu/Disconnection between Intellectuals and Community Theme in the Yakup Kadri’s Yaban Novel." Marmara Türkiyat Araştırmaları Dergisi 1.2 (2015): 189-195.
Güngör, Hasret. "Öteki’ni Öldürmek Ekseninde “Andorra” ve “To Kill A Mockingbird”." KARE (2021): 172-194.


