Tarihin Kayıp Yazarları: Unutulmuş Yazarlar ve Eserlerinin Önemi
- Mümine İrem Keçeci

- 22 Eyl 2023
- 9 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 9 Ara 2024
1. Giriş
2. Sorun ve Amaç
3. Kitap ve Kütüphaneleri Yok Etme Olaylarının Tarihi
4. Tarih Boyunca Yok Olmuş Eserler ve Yazarları
4.1. Endülüs Örneği
4.1.a. Endülüs’teki Kitap Hazineleri
4.1.b. Endülüs'teki Kitapların Yakılma Hadiseleri
4.1.c. İç İsyanlar Sırasında Yakılmış/ Yok Edilmiş Eserler
4.1.d. Diğer Sebeplerden Ötürü Yok Edilmiş Eserler
4.1.e. Hristiyanlar Tarafından Yakılan Eserler
4.2. İskenderiye Kütüphanesi Örneği
4.3. Diğer Eserler
5. Kaynakça
Giriş
Yazılı metin ve bilgi anlamına gelen “kitap/suhuf” terimi, tarihin ilk dönemlerinden itibaren insan yaşamında yer almıştır. Fakat bilginin yaygın şekilde kullanılmaya başlanması daha ileri dönemlere, yazının icadına dayanmaktadır. Yazının tam olarak kullanılmaya başlanma tarihi veya kitapların icat edilme tarihleri tam olarak bilinmese de bilinen şudur ki insanlık kitapları ve bilgiyi kullanmaya başladığından itibaren büyük gelişmeler yaşamıştır. Ne var ki, her ilerleme ve gelişme aynı zamanda kendi içinde zayıflıklarını ve çöküş potansiyelini de beraberinde getirmektedir. Kitapların içinde bulundurduğu bilgiler sayesinde elde edilen büyük kazanımlar ve getiriler zaman zaman farklı kesimler ve gruplar tarafından tehlikeli görülüp yasaklanmış veya yok edilmiştir. Bunun yanında sadece kitaplar yok edilmemiş, kitapların yazarları da tehdide maruz kalmış hatta bazı yazarlar öldürülmüştür. Yapılan çalışmada tarihin farklı süreçlerinde yok edilmiş ve unutulmaya yüz tutmuş eserler ve yazarları incelenecektir.
Kitapların öneminin fark edilmesi ile birlikte aynı ölçütte olan kitaplar gruplaştırılmaya, koleksiyonlar yapılmış ve tüm bunlar birleştirilerek kütüphaneler inşa edilmeye başlanmıştır. Bilginin gücü anlaşılmaya ve kullanılmaya başlandıkça toplumlar daha bilgili ve güçlü hale gelmişler, devletler gelişim süreçlerinde büyük artılar kazanmışlardır. Bilginin gücünü kullanmaya devam edip geliştirmeye çalışan grupların dışında bu gücü tehlikeli bulup içerisinde bulundukları durumu koruma çabasıyla kitap ve kütüphaneleri yok etmeye çalışan gruplar da olmuştur. Bilginin toplum ve devlet için zararları olduğunu düşünüp bunu engellenmeye çalışan gruplar tarih boyunca kitap ve kütüphaneleri yakma olaylarına yol açmışlardır. Bu da içerisinde insanlık için belki de çağ atlatacak birçok bilgi bulunan kitapların ve bu kitapların yazarlarının tarihin bulunamayacak sayfalarında yok olmasına neden olmuştur.
Sorun ve Amaç
Tarih boyunca yok edilmiş ve unutulmaya yüz tutmuş eserlerin dünya ve insanlık öneminin anlaşılamaması. Bu eserlerin öneminin anlaşılması amacıyla yok edilmekten kurtulmuş diğer eserlerlerin dünyanın gelişmesindeki katkıları ele alınarak bu kayıp yazarların ve eserlerinin önemi açıklanacaktır.
Kitap ve Kütüphaneleri Yok Etme Olaylarının Tarihi
Kitaplara ve kütüphanelere yapılan saldırılan başlangıç tarihlerine bakıldığında kutsal kitaplar ve metinlere karşı yapılan eylemler karşımıza çıkmaktadır. İlk peygamber olarak kayıtlara geçen Hz. Adem’den itibaren farklı toplumlara gönderilmiş peygamberlerin neredeyse hepsinde peygamberlere karşı çıkan ve pusu kuran birçok grup olmuştur. Bu grupların hedef aldığı en önemli noktalar ise peygamberlere gönderilmiş olan kitaplar veya sayfalar olmuştur. Kur’an-ı Kerim’e göre Hz. İbrahim, Hz. Musa ve Hz. İsa’ya da suhuf ya da kitaplar gönderilmiştir. Bir efsaneye göre Romalı komutan Titus, Hz.İsa’nın çarmıha gerilip gökyüzüne yükseltilmesinden kırk yıl sonra Kudüs’e girip Yahudilerin bir kısmını öldürmüş, bir kısmını esir almış ve şehri yağmalayarak Yahudilerin kutsal gördüğü kitapları ve sayfaları yakmıştır.
Aynı şekilde Hristiyanların kutsal metinleri de gerek Hz. İsa döneminde gerekse Hz. İsa’dan sonra birçok kumpasa maruz kalmıştır. Bu kutsal metinler, Hz.İsa’dan sonra yakılan veya farklı nedenlerle kaybolan İncil’in yeniden oluşturulması sürecinden geçmiştir. Bazı tarihçilere göre, İncil’in yetmişten fazla farklı versiyonu ortaya çıkmış, bunların çoğu şüpheli olarak görülmüş veya bazı nedenler dolayısıyla imha edilmiştir, sadece dört tanesi kabul edilmiştir.
Hz. Muhammed’e indiliren Kur’an-ı Kerim de bazı yakma ve imha olaylarına maruz kalmıştır. Fakat diğer kutsal kitaplardan farklı olarak, bu olaylar Kur’an-ı Kerim’i korumak amacıyla gerçekleştirilmiştir. Hz. Ebu Bekir, Kur’an’ın toplanması ve birleştirilmesi süresince farklı materyaller üzerine yazılmış ayetleri bir araya toplayarak bir kitap haline getirdikten sonra önceki materyalleri imha etmiştir. Hz. Osman ise Kur’an’ın çoğaltılması döneminde diğer nüshaların yakılmasını emretmiş ve tek bir nüsha üzerinden çoğaltma yapmıştır. Bahsedildiği üzere, Kur’an-ı Kerim’in çoğaltılması tek bir nüsha haline getirmek ve Kur’an’ı korumak amacıyla yapılmıştır.
Avrupa’da ise bir dönem Kur’an’ın tercümeleri yasaklanmış ve devlet dışı yapılan çevirilerin hepsi yakılmıştır. Dönemin kilisesi ve hristiyanlar Kur’an’ın çelişkilerle dolu olduğunu iddia ederek bazı nüshalarını değiştirerek kendi dillerine çevirmiş ya da tamamen yakmış ve yasaklamışlardır. 1503-1523 yılları arasında Venedik’te basılan bir Kur’an nüshası, dönemin papasının emriyle yokedilmiştir. Aynı şekilde 16. yüzyılın ortalarında çevrilen bir Kur’an tercümesi Avrupa’da yayımlandığında, dönemin papası meclise danışmış, meclis tarafından tehlikeli olduğu bu nedenle sadece teologların kullanması koşuluyla yayımlanmasına izin verilmiştir. Yine de birkaç yıl sonra yasaklanmış ve satıştan tamamen kaldırılmıştır.
Tarihsel sürece bakıldığında bilginin yokedilmesinin bazı sebepleri görülmektedir. Her ne türde bilgi içerse bile görüldüğü üzere kitapların veya kütüphanelerin yakılmasının belirli nedenleri olduğu anlaşılmıştır.
Tarih Boyunca Yok Olmuş Eserler ve Yazarları
4.1. Endülüs Örneği
4.1.a. Endülüs’teki Kitap Hazineleri
Tarih boyunca kütüphanelere veya kitaplara karşın çeşitli olumsuz yönelimler, tutumlar ve eylemler gerçekleştirilmiştir. Yapılan eylemler genellikle bir başkaldırı ya da kargaşanın parçası olarak ortaya çıkarken bazen de doğrudan kitaplara ve bilgiye yönelik bir tepki halini almıştır. Bu etkinliklerin dolaylı amaçları arasında kitap yazımını engelleme, çoğaltımını veya dağıtımını durdurmaya çalışma, yasaklama veya tarihsel süreçte daha çok karşımıza çıkan yakma eylemleri ile bilginin halka ulaşmasını engellemek olmaktadır.
İspanya’nın kültürel açıdan en gelişmiş ve çeşitli örneklerine sahip merkezi Endülüs ise birçok kaynakta “kitap medeniyeti” olarak belirtilmektedir. Endülüs Emevi Devleti ile yükselmeye başlayan Endülüs bölgesi, süreç boyunca birçok farklı devlete ev sahipliği yapması nedeniyle din, dil, kültür, gelenek vb. alanlarda birçok çeşitli ve önemli bilgiyi bulundurmaktadır. Kütüphanelerinde yüzbinlerce bilgi taşıyan bu bölge tabi ki kitap yakma olaylarına da en çok katlanmaya çalışan bölge olmuştur. Endülüs bölgesine yapılan bu eylemler ve amaçları arasında iki nokta daha çok göze çarpmaktadır. Bahsedildiği üzere Endülüs’te çok sayıda ve çeşitte kitap bulunmaktaydı, ev sahipliği yaptığı birçok devletin şahlanma ve gelişme süreçleri de bulundurduğu kitaplardan elde edilmiş bilgiler ve eserler sayesinde gerçekleşmiştir. Bu nedenle Endülüs bölgesinde yaşamına devam etmiş birçok devlete karşı yapılan savaşlarda Endülüs kütüphaneleri en çok saldırılan bölge olmuştur. Aynı şekilde, gerek Müslümanlar arasındaki iç çatışmalar gerekse Hristiyan işgalleri sırasında kütüphaneler ve kitaplar zarar görmüştür. Endülüs Emevi Devleti’nin çöküşünde de yapılan işgallerin yanı sıra devlete büyük fayda sağlayan bu bilgilerin yok olması büyük bir neden olarak görülmektedir.
Endülüs Emevi Devleti döneminde Endülüs’te, diğer İslam bölgelerinde görüldüğü gibi, Müslüman düşünürler dini hedefleri eğitimin ana amaçlarından biri olarak kabul etmişlerdir. Onlara göre islamın amacı, insanları hem dünya hem de ahiret mutluluğuna ulaştırmak olduğundan insanların cehaletten kurtulması, aklını kullanması yani bilgiyi işlemeleri gerekmektedir. Bu nedenle Endülüs’te eğitime, kitaba ve kütüphanelere önem verilmiştir. Fransız araştırmacı Henri Peres’in sözlerine göre Endülüs halkının kitap sevgisi en belirgin özellikleri olmuştur. Peres’e göre bilimle uğraşan veya uğraşmayan tüm Endülüs halkı için kitap, mücevherden daha değerli olarak belirtilmiştir. Böylelikle de Endülüs Emevi Devleti boyunca birçok kitap yazılmış veya farklı devletlerden temin edilmeye çalışılmıştır. Böylelikle ise birçok kütüphane inşa edilmiştir. Bu kütüphanelerin yakılmasıının sebepleri değerlendirildiğinde daha önce bahsedilen iki durum ortaya çıkmaktadır: Endülüs Emevi Devleti’nin yaşamış olduğu iç çatışmalar ve saldırı gücü giderek artan Hristiyan saldırıları. Bu durumda Hristiyanlar tarafından yakılan veya yok edilen kitapların sayısı kayıtlara geçtiği şekilde bir milyona ulaşmıştır.
Endülüs’te bulunan ve değerlendirmelere göre en önemli kütüphane sayılabilecek kütüphane. Endülüs Emevi Devleti’nin kurucusu II. Abdurrahman döneminde kurulan ve II.Hakem döneminde kitap sayısı yaklaşık altı yüz bine ulaşan Kurtuba Kütüphanesidir. Kurtuba Kütüphanesini diğer birçok kütüphaneden ayran yönü kitaplara tutkusu ile bilinen II.Hakem’in birçok farklı ülkeden toplattırdığı birçok farklı türe ait kitapların bulunmasıydı. Aynı zamanda sırf bu kütüphaneye eklettirmek için birçok yazara para karşılığında kitap yazdırdığına dair de söylentiler bulunmaktadır.
4.1.b. Endülüs'teki Kitapların Yakılma Hadiseleri
Bahsedildiği üzere Endülüs’te iç isyanlar sırasında farklı kütüphaneler zarar görmüş içerisindeki birçok kaynak kullanılamayacak hale gelmiştir. Endülüs Devleti’nin farklı birçok eksimden halkı bulundurması bu iç isyanlar sırasında devleti olumsuz yönde etkilemiştir. Bu iç isyanlar sırasında farklı kesimlerden insanların çatışmaları sebebiyle, kütüphanelerde bulunan birçok türde kitap yok edilmiştir. Bu kesimler tarafından rakip veya düşman olarak görülen insanlar eğer bilgili veya kütüphanelerde kitapları bulunan insanlar ise isyancıların hedefleri kütüphaneler olmaktaydı. İsyanların giderek artması ve güçlenmesi ile kitaparlın yok edilmesi veya kütüphanelerin yakılması ile kalınmamış birçok yazar da katledilmiştir. Bu kütüphaneler içerisinde baz eserlerine rastlanan yazarlar şöyledir: Kasım b. Sa, Muzaffer b. Effas, Mücahid el-Emiri, İbn Muhtar, Yahya b. Malik, Ebu Bekir b. Zekvan… Bu yazarların bazı seri kitapları günümüze ulaşmış olsa bile baz kitaplarının bu isyanlar sırasında yakılmış olduğu düşünülmektedir.
4.1.c. İç İsyanlar Sırasında Yakılmış/ Yok Edilmiş Eserler
Yukarıda bahsedildiği üzere Endülüs’te yaşanan darbeler, isyanlar, başkaldırılar ve çatışmalar eğitim-öğretim veya kültür gibi birçok alanda telafisi olmayan birçok sonuca neden olmuştur. II. Hakem döneminde yüzbinlerce farklı tür ve dilde kitaba ev sahipliği yapmış olan Kurtuba Kütüphanesi’nin yok olma sebebi de devletin maruz kaldığı iç isyanlar olmuştur. Kütüphane 1012 yılında çıkan bir başkaldırı sonucu şehre giren Berberiler tarafından yıkılmış, içerisinde bulunan kitaplar yakılmış veya nehre atılmış, kitapların yazarlar Endülüs halkı önünde katledilmiştir.
4.1.d. Diğer Sebeplerden Ötürü Yok Edilmiş Eserler
İç İsyanlar dışında eserlerin yok edilme sebepleri arasında dini yönelimler, çıkar ilişkileri veya siyasi çatışmalar karşımıza çıkmaktadır. Geriye kalan eserlerden bazılarında yok edilen eserler hakkında bulunan birkaç bilgiye göre eserleri yok olmuş yazarlar arasında İbn Meserre, İbn Hazm, Gazali, İbn Rüştü ve İbnül Hatip bulunmaktadır.
Eserlerin yok edilme sebeplerinden biri de yöneticilerin toplumun hassasiyetlerine cevap karşılığı olarak görülmektedir. II. Hişam döneminde yaşanan bazı taht kavgaları muhaliflerin düzenlediği kamplolar bu eserler üzerinden yaşanmıştır. İbn Ebi Amir’in felsefe ile ilgilendiği yayılmış, o dönemde felsefe pek hoş görülmediği için birçok kesim tarafından linçlenip kütüphanelerde bulunan felsefe kitapları yakılmıştır.
4.1.e. Hristiyanlar Tarafından Yakılan Eserler
Endülüs Emevi Devleti’nin yıkılması sonrası devletin Hıristiyanların eline geçmesi de kütüphaneler için büyük bir sorun olmuştur. Öyledir ki İslam dinine mensup bir devletten kalma birçok kütüphanenin içerisinde tabi ki de islama ait birçok eser bulunmaktadır. Hristiyanların başa geçmesi ile birlikte kütüphanelerde bulunan birçok eser papazlar tarafından toplanmış ve meydanlarda yakılmıştır. Fakat araştırmalar sonucu yakılan kitapların sadece Kur’an-ı Kerim veya dini kitaplar olmadığı, önceki medeniyetlerden kalmış, nesiller boyunca aktarılmış, dünyada bilim, sanat, tıp, mühendislik, felsefe gibi birçok alanda yazılmış birçok kitabın da yakıldığı keşfedilmiştir.
4.2. İskenderiye Kütüphanesi Örneği
İskenderiye Kütüphanesi, birçok farklı şah döneminde büyük kültür birikimlerini bulundurmuş Mısır’ın İskenderiye kentinde bulunmaktadır. Gerek mısırın gerekse antik dünyanın en büyük ve en önemli bilgilerine sahip bir kütüphane olarak tarihe işlenmiştir. Günümüze ulaşan bilgiler dahilinde önemli birçok şüpheye ve noktaya el basan kitaplar bulundurduğu düşünüldüğünde içerisinde yok edilmiş birçok eserin önemi daha da anlaşılmaktadır. İskenderiye Kütüphanesinin önemindeki en büyük nokta kütüphanenin dünya üzerindeki tüm bilgileri bir araya getirerek evrensel bir bilgi merkezi olarak kurulma amacı taşımasıdır. Yunan, Mısır, PErs, Hindistan ve hatta Mezopotamya gibi çeşitli kültürlerden birçok yazarın eserlerini bulundurmaktadır. Araştırmalar dahilinde hem bilim hem edebiyat anlamında birçok gelişmenin öncüsü olan kütüphanede, on binlerce papirüs rulo ve ciltli kitap bulunduğu keşfedilmiştir. Aynı zamanda dönemin önemli bilim insanları ve düşünürlerinin bu kütüphanede çalıştığı düşünülmektedir. Örneğin bilim tarihinde kilometre taşı etkisi yaratmış düşünürlerden Arşimet, Öklid ve Heron burada çalışmış ve birçok buluş buradaki papirüslerden bulunmuştur. Fakat kütüphane farklı dönemlerde yaşanan savaşlar ve çatışmalar sebebiyle zarar görmüş ve en sonunda yok olmaya yüz tutmuştur. Yapılan araştırmalarda, kütüphanenin yanma sebebinin hala tartışma konusu olduğu ve tam olarak bir neden gösterilmediği görülmüştür. Fakat yok olmasına rağmen İskenderiye kütüphanesi hala bilgiye adanmışlık ve kültürel bir sembol olarak görülmektedir.
4.2.a. İskenderiye Kütüphanesinin Yanması Hadisesi
İskenderiye Kütüphanesinin yanması sebepleri hakkındaki tezlere bakıldığında revaşta olan neden Hz. Ömer hadisesidir. Halifeler döneminin ikinci halifesi olan Hz. Ömer döneminde, İskenderiye’nin yıkıldığı ve bu yıkımın Müslümanlar tarafından gerçekleştirildiği düşüncesi hakimdir. Bu tezlere göre: Hz. Ömer döneminde yapılan fetihler sınırları aşarak Mısır’a kadar dayanmıştır. Milattan sonra 642 yılında Müslümanlar Mısırı ve İskenderiyeyi fethettiklerinde, Hz. Ömer’in emriyle kütüphane yakılmıştır. Bazı tarihçilere göre ise kütüphanenin yakılma sebebinin Müslümanlar olarak gösterilmesinin asıl nedeni Müslüman fetihlerinin bilime zarar verdiğini göstermek amacıyla yapılan bir kumpas olduğu yönündedir.
Farklı tarihçilere göre İskenderiye Kütüphanesi’nin yakma nedeni Romalılara bazılarına göre ise Mısırlıların kendisine ait olduğu için bahsedildiği üzere kütüphanenin yakım nedenine kesin bir sebep gösterilememektedir.
4.2.b İskenderiye Kütüphanesi ve Barındığı Eserler
Önasya medeniyetlerine ait kütüphaneler, İskenderiye Kütüphanesine katkı sağlayan kütüphaneler arasındadır. İskenderiye’nin tarihin eski birçok bilgi kaynağıına ev sahipliği yaptığın içerisinde bulunan ve antik Yunan edebiyat, felsefesi ve biliminden eserleri papirüs gibi dayanıklı ve eski yazı tarihine dayanan eşyalarla saklayabilme sinden anlaşılmaktadır. İskenderiye Kütüphanesinin yanması sonucu kaybolan birçok eser sonraki yüzyıllarda yapılan nakiller ve kütüphanedeki yangından kurtulup günümüze ulaşmış eserler sayesinde bilinir hale gelmiştir. Kütüphanenin ilk en büyük darbesinin Julius Caesar’ın İskenderiye’ye çıkış sırasında meydana gelen savaşlar ve çatışmalar olduğu ortak bir bilgidir. Bunun yanında çıkan iç savaşlar ve sonrasında gelen İslam fetihleri önceden bahsedildiği gibi kütüphanenin yakılma ve yok edilme nedenlerine en büyük etkenlerdir. İskenderiye'deki önemli eserler arasında Tevrat, İbranice yapılan çeviriler, Mısırlı Rahip Manetho’nun Yunanca yazdığı birçok eser gibi birçok kültüre ışık tutan eserler bulunmaktadır.
4.3. Diğer Eserler
Yukarıda bahsedilen iki örnek dışında tabi ki tarihin birçok noktasında kaybolmuş birçok eser olduğu önü açık bir görüştür. Bazı eserler tamamen tarihin tozlu sayfalarında bile olabilir. Bu noktada özellikle Orta Çağ en çok yoruma açık dönem halini almaktadır. Kiliselerin kısıtlamalı nedeniyle yok edilmiş ve izlerine bile ulaşılamamış birçok eser olduğu yorumunu yapmak yanlış olmayacaktır. Kısacası tarih boyunca medeniyetlere öncülük etmiş ve belki de günümüzde insanlık için önemli bilgiler içeren birçok eserin şuan tarihe bir daha geri dönmeyecek şekilde yazıldığı yorumu yapılabilecektir.
Kaynakça
Parlak, Nizamettin. (2018). Endülüs’te Kitap Yakma Hadiseleri. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi Dergisi, 32, 199-217. https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/610551
Erdoğan, F. (2023). Edebiyatımızda Unutulanlar ve Kaybedilenler. Türklük Bilimi ve Araştırmaları Dergisi, 55, 229-234. https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/3921574
Özdemir, M. (2009). Endülüs Tarihinin Mevcut Kaynakları Üzerine. Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 14, 11-40. https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/260813
Güngör, Ö. (2022). İskenderiye Kütüphanesinin Tarihi Serüveni ve Akıbeti. Takvim-i Vakayi Araştırma Makale Dergisi, 10, 103-124. https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/2477003
Eyice, S. (1930). İstanbul'un Ortadan Kalkan Bazı Tarihi Eserleri. Araştırma Makalesi, 01, 139-178. https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/101749
Tezgeç, M. (2020). Kitap Okuma Eyleminin Metalaştırılması. Düşünce ve Toplum Sosyal Bilimler Dergisi, 3, 90-115. https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/1130040
Beki, N. (2021). Diğer Kutsal Kitaplar Tahrif Edildiği Halde Kur’an Niçin Korundu, Diğer Kitaplar Niçin Korunmadı. Zafer Kültür-Sanat Dergisi, 1. https://www.zaferdergisi.com/makale/15025-diger-kutsal-kitaplar-tahrif-edildigi-halde-kuran-nicin-korundu-diger-kitaplar-nicin-korunmadi-ii.html
Şentürk, L. (2015). Babil Kitaplığı’nın Mimarisine Giriş. Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Araştırma Dergisi, 06, 9-27. https://www.academia.edu/28249391/Borgesin_Babil_K%C3%BCt%C3%BCphanesi
Apak, A. (2003). İskenderiye Kütüphanesi’nin Akıbeti Üzerine Bir Değerlendirme. İslami Araştırma Dergisi, 16, 177,183. https://isamveri.org/pdfdrg/D00064/2003_1/2003_1_APAKA.pdf
Koç, O. (2018). Endülüs Kütüphaneleri ve Bilimsel Bilgi Üzerine Katkıları. Bilgi Dünyası Araştırma Makalesi, 19, 297-323. https://bd.org.tr/index.php/bd/article/download/30/28/55


